Yapılan evliliklere artık çoğunlukla balon evlilikler tabirini
kullanır olduk toplum olarak. Balon diyoruz; çünkü yuvalar artık pamuk ipliğine
bağlı. En ufak esinti dahi evlilikleri tufanın kollarına sürükleyebiliyor.
Zaten pamuk ipliğine bağlı evlilikler de haliyle koparak paramparça oluyor.
Geldiğimiz nokta itibariyle, eşler birbirlerine karşı ya çok tahammülsüz veya
yuva kurmayı çelik-çomak oyunu zannediyor. Ayrıca çiftlerin, evlenirken
kafalarının bir köşesine kazıdıkları “yürümezse ayrılırım” fikri de yuvanın
çatırdamasında önemli bir role sahip. Bu düşünce üzerine bina edilen aileler,
evlilik hayatına bir sıfır yenik başlıyor zaten.
Belki tüm bu olumsuzlukları çeşitli nedenlere bağlayabilirsiniz.
Aile içindeki ekonomik sıkıntıların, sosyolojik ve psikolojik sebeplerin
evlilik kurumunu yıpratıp bu hale getirdiğini söyleyebilirsiniz. Söz konusu
çözülmenin temelinde yatan asıl sebep, dini ve ahlaki dejenerasyondur. Çünkü
arz ettiğimiz tali sebepler, manevi değerlerin nispeten yoğun yaşandığı önceki
dönemlerde de vardı, ama boşanmalar günümüzdeki kadar başını alıp gitmemişti.
Bugün boşanma sebeplerinin çoğu dini yaşayışın aileye
sokulamamasından kaynaklanıyor. Nitekim dindarlıktan beslenen geleneğin hüküm
sürdüğü bölgelerde boşanmaların daha az görüldüğü tespit edilmiştir. Ne zaman
ki Allah(cc) ile aramıza mesafeler koyduk, ne zaman ki kulluğumuzu kimliğimizin
malum hanesine hapsettik ve ne zaman ki biz olmaktan çıkıp ben olmaya azmettik,
işte o zaman aile ocağının kirişleri çatırdamaya başladı. Durum böyle olunca ne
karının kocasına saygı ve tahammülü kaldı, ne kocanın karısına… En ufak bir
anlaşmazlıkta “sabır ve teenniyle yani düşünerek” hareket etmesi gereken
Müslüman çözümü “boşanmakta” buldu.
Halbuki “boşanmak” ailevi problemlerde çözüm anahtarı mıdır? Sorun
insanda olduktan sonra ona her evlilik ayrı bir problem teşkil etmez mi?
Defalarca evlenip boşanmış insanlara bakarsak ne denilmek istendiğini
anlarız…Şu halde, bu olumsuz seyri bir Müslüman hassasiyetiyle oturup düşünmek
üzerinde kafa yormak zorundayız. Bizler, üstelik Müslüman toplum olarak nerede
hata yaptık da daha birkaç nesil öncesine kadar “bir yastıkta kocamak” için
çıkılan bu kutlu yola “birkaç günlüğüne” çıkar hale geldik? Hangi fitne
evimizin huzuruna çomak soktu? Hangi illet aile ocağımıza incir ağacı
dikti?Yuvanız huzurlu ve mutlu olsun. Hoşça, dostça kalın.
Yorumlar kapalı.