Adım adım küçük başarılar dizisi yakalayabiliriz. Her yolculuk
ilk adımla başlar. Ama gideceğimiz yere ulaşmak için ikinci, üçüncü ve gerekli
tüm adımları atmak zorundayız. Eğer bu adımları atamazsak yerimizde sayarız;
işin kötüsü yol aldığımızı sanırız. Önemli olan uzaklık değil, ilk adımı
atabilmektir. Hedefimizi büyük tutmalı, adımlarımızı ona göre atmalıyız.
Kararlarımızı alırken veya karar verirken “bir bilen”e mutlaka danışmalı,
istişare etmeliyiz. Bir kere de kararımızı verdikten sonra kimin ne söylediği,
ne söyleyeceği bizi asla yolumuzdan alıkoymamalıdır. Ünlü bir düşünür
““Yaşlandıkça başkalarının sözlerine daha az kulak veriyorum. Sadece ne
yaptıklarına bakıyorum” der.
Hani bizde de meşhur bir söz vardır hep kullanırız “kesme eşeğin
kuyruğunu, kimi uzun, kimi kısa der” diye. Bu sözü bir işe başlamadan önce
müteşebbislerin her zaman, her yerde duyması muhtemel lafların mutlaka
edileceğine hazırlıklı olmaları için söylenir. Genellikle bu tür laflara
hazırlıklı olunur ama bazen nazarı itibara alındığı da olur. İşte o zaman
gürültü kirliliğinden, laf olsun torba dolsun babından söylenenler girişimcinin
kafasını allak bullak eder, belki de yapacağı işten vazgeçmesine vesile
olabilir.
Bu tür sözler hizmet erbabı için daha çok söylenir. Ama hizmet
için yola çıkanlar daha çok katlanmak, daha çok bu tür sözleri tolöre etmek
zorundadırlar. Ki hedefledikleri hizmetleri yapabilsinler, üstesinden
gelebilsinler, sonuçta “hizmet nimettir” mükâfatını alabilsinler, hizmetlerinin
ödülünü hem bu dünyada, hem de öbür âlemde görsünler. Unutmamak lazımdır ki
“Bilgelik bundan sonra ne yapılacağını, beceri bunun nasıl yapılacağını
bilmektir. Erdem ise bunu yapmaktır”
Bu bağlamda bazen görüyoruz, dinliyoruz; hizmet erbabı moralini,
motivasyonunu o kadar bozmuş ki neredeyse hizmet alanını, hizmet makamını terk
edecek hale gelmiş. Be kardeşim neden boş tenekelerin tıngırdadığı
unutulur? Bırakın ağzı olanlar konuşsun. Hem yapılan bir araştırma sonucunu
defalarca hatırlattığımız gibi bir daha hatırlatalım : Bilmediği konuda en çok
konuşan millet maalesef Türk Milleti. Bi de bunu Tosya’ya uyarlarsanız gerisini
siz düşünün. Önce saygı, saygılı olmak lazım ki saygı göresiniz. Bırakın
tangırdasınlar, biz işimize bakalım. Yolumuz uzun, kaybedecek vaktimiz yok.
Hayırlı Cumalar, hoşça kalın.
Yorumlar kapalı.