İnsanlara kin ve nefretle
davranmak, ters teperek, karşılıklı kin ve nefreti doğurur. Şefkat ve sevgiyi
anlayamamış kişiler, kendini insanlara sevdiremez, toplum içinde vazgeçilmez
olan birlik ve beraberliği sağlayamaz. “Şefkat ve merhamette güneş gibi ol”
öğüdü, insanların şefkatli ve sevgi dolu olması gerektiğini vurgular.
Nasıl ki güneş, hem gölün hem
çölün, hem gülün hem dikenin üzerine eşit bir şekilde doğar, sınır tanımadan
her yeri aydınlatır; özellikle lider konumundaki kişiler insanlar arasındaki
çeşitli farklılıklara takılmadan, onları evrensel bir sevgi ile kucaklamalıdır.
Liderler bu merhameti sayesinde insanların sevgisini kazanır.
Bebeklerin doğdukları andan
itibaren kucağa alınmaya başlamsıyla şefkat duyguları da gelişmeye başlar.
Soğuk davranışa maruz kalan çocuklar genellikle mutsuzluk, hatta acı çekme
belirtileri gösterirler. Ayrıca sevgi yetersizliği ile büyüyen çocuk aşağılık
duygusuna sahip olur. Kendine güveni olmaz. Başkalarının yönlendirmesiyle
hareket eder. Arkadaşlarının ve çevresindeki kişilerin sevgisini kazanabilmek
için suç da olsa her davranışı yapmaya hazırdır. İçedönüklük ve saldırganlık
gibi olumsuz davranışlar gösterir.
Şefkat ve
merhamet, insanlara karşı sevgi beslemekten geçer. Sevgi ise Mevlana
düşüncesinin merkezidir. Mevlana’ nın sevgisi evrenseldir, ırk, din, dil ayrımı
yapmadan tüm insanları kapsar. Mevlana’nın sevgisi, O’ndan yüzyıllar sonra
ifadesini bulan “Her Şeye Rağmen” rağmen sevgisidir.
Toplumda sevgi tek başına yeterli değildir. Sevginin yanında insanlar birbirine
saygı da göstermelidir. Saygı ve sevginin bir arada bulunduğu toplumlar uzun
ömürlü olur ve hiçbir zaman kargaşa içine düşmez.
Saygıyı ve sevgiyi insanlar
çocuk yaşta öğrenir. Büyüdükçe de geliştirir bu yüzden çocukların eğitimi
ailede başlar. Ailede bir çocuğa insanlara karşı sevgi duyması öğretildiyse bu
çocuk hayatı boyunca insanlara sevgiyle ve saygılı davranır. Fakat ailede
çocuğa iyi bir eğitim verilmediyse bu çocuk hiçbir zaman insanlara sevgi
duyamaz. Ayrıca çocuk annesinden, babasından yakın ve uzak çevresinden ilgi ve
sevgi bekler. Beklentisine karşılık bulursa onlara duyduğu güven artar,
bulamazsa azalır.
İnsanın mutlu olabilmesi için sevgi dolu mutlu bir ortamda yetişmesi gerekir.
Aile içinde sevgi gören bir çocuk topluma da sevgi verir. Sevgi önem vermektir
aslında. Biz karşımızdakine önem verirsek, karşımızdaki de bize önem verir.
Hoşça kalın, sevgiyle kalın.
Yorumlar kapalı.