İslâm bize; herhangi bir şekilde
zulmeden kimsenin önce kendine zulmetttiğini öğretir. Çünkü bütün yapılanların
hesabı günü geldiğinde sorulacaktır. Zulmün karşılığı da Allah’ın azabı
olacaktır. İnsanın kendini bile bile azaba sürüklemesi kişinin kendine
zulmüdür. Bu ister Allah’a karşı gelerek, ister ibadetlerini yerine
getirmeyerek, ister kendi bedenine acı vererek, isterse de kul hakkına girerek
olsun. hepsi kişinin kendine zulmetmesidir.
Cenabı Hak peygamberlerinin dilinden
bizim de yapıp ettiklerimiz karşısında kendimize karşı zulüm yapıp
yapmadığımızı murakabe etmemizi ister. Hz. Yunus a.s. kıssası anlatılırken
şöyle buyrulur:
“Zünnun’u (Yunus peygamberi) de hatırla.
Hani o öfkelenerek gitmişti de, bizim kendisini hiçbir zaman sıkıştırmayacağımızı
sanmıştı. Fakat sonunda karanlıklar içinde: ‘Senden başka ilâh yoktur, sen
münezzehsin. Şüphesiz ben haksızlık edenlerden, zalimlerden oldum’ diye
seslenmişti.” (Enbiya, 87) Musa a.s. da Allah’a şöyle yalvarmıştır: “Musa dedi
ki: Rabbim! Doğrusu kendime zulmettim.” (Kasas, 16)
Ayetlerden öğreniyoruz ki insan ne türlü
bir zulüm içinde olursa olsun, ilk işi bu yanlıştan dönmek olmalıdır. Kur’an-ı
Kerim’de şöyle buyrulmuştur: “Allah’tan sakınanlar bir kötülük yaptıklarında ya
da kendilerine zulmettiklerinde Allah’ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen
tövbe istiğfar ederler. Zaten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki!
Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde bile bile ısrar etmezler.” (Âl-i İmran,
135)
Görüldüğü üzere zulmeden önce kendine
zulmediyor. Kişi ne zulmetmeli, ne de zulme uğramalı. Hem şu “üç günlük dünya”
da niye birbirimize zulmedelim değil mi? Güzel güzel gül gibi geçinmek varken
neden evimizi huzursuz edelim, neden komşularımızı rahatsız etmek suretiyle
zulmedelim?
Bir beldede beraber yaşıyorsak
birbirimize katlanmak, Birbirimizin kahrını çekmek zorundayız. Biz
başkasına katlanamazsak başkaları da bize katlanamaz. Komşunun iyisi,
güzeli, hoşu “komşuya eziyet etmediği gibi, komşudan gelecek eziyetlere de katlanandır”
İyilikten, güzellikten güzel başka şey var mı? Niyetlerimizi düzeltmeliyiz.
Niyetlerimiz hayr olmadan akibetimizin de hayr olmayacağını aklımızdan
çıkarmayalım. Bir daha yapmamak üzere bütün hatalarımıza,kusurlarımıza,
günahlarımıza tövbe edelim. Hepsinden de önemlisi kendimize zulmetmeyelim olur
mu?Hoşça kalın.
Yorumlar kapalı.