Bu gün sizlerle Allah (cc) dostlarının incilerini
paylaşmak istedim. İşte o incilerden bir demet :
“El ile dövseler de dil ile sövseler de, Bin kez
incitseler de bir can incitmeyesin.”(
“Abdullah b. Mübarek rh.a. zekât ve sadakalarını
özellikle ihtiyaç sahibi ilim ehline, alimlere verirdi. Bir defasında
kendisine:
– Yardımlarını daha geniş tutup herkese dağıtsan daha
iyi olmaz mı, denildi. O ise şu cevabı verdi:
– Ben peygamberlik makamından sonra alimlerin makamından
daha faziletli bir makam bilmiyorum. Alimlerden biri, ihtiyaçlarını gidermek
için kalbi meşgul olup çalışmaya başladığı vakit ilimle uğraşmak için vakit
bulamaz ve ilim öğrenmeye yönelemez. Bu sebeple onların ihtiyaçlarını giderip
sadece ilimle uğraşmalarını sağlamak daha faziletlidir.”Ebu Tâlib Mekkî,
Kûtü’l-Kulûb; Gazalî, İhyâü Ulûmi’d-Dîn
“Bir gün alimlerden biri Şiblî k.s. ile karşılaştı.
Onu denemek için “İki yüz gümüş paraya ne kadar zekât vermek gerekir?” diye
sordu Şiblî:
– Senin vermen gerekeni mi, yoksa benim vermem
gerekeni mi söyleyeyim, diye sordu. Adam:
– Senin vermen gereken nedir, benim vermem gereken
nedir, dedi.
– Senin iki yüz gümüş paraya beş gümüş para zekât
vermen gerekir. Benim ise hepsini vermem gerekir, diye cevap verdi. Adam
tekrar:
– Bu konuda kimin kavline tabisin, diye sordu. Şiblî
k.s.:
– Ebu Bekr-i Sıddîk r.a.’a… Çünkü o da malının hepsini
Allah Rasulü’ne vermiştir. Efendimiz s.a.v. “Ailene ne bıraktın?” diye
sorduğunda, “Allah ve Rasulü’nü” diye cevap vermiştir.”(Ferîdüddin Attâr,
Tezkiretü’l-Evliyâ)
“Adamın biri Hz. Ali r.a.’ın yanına gelerek:
– Ben bir günah işledim, dedi. Hz. Ali r.a.:
– Tövbe et ve bir daha o günahı işleme, buyurdu. Adam:
– Bunu yaptım fakat dönüp tekrar aynı günahı işledim,
dedi. Hz. Ali:
– Yine tövbe et ve bundan sonra o günahı bir daha
işleme, buyurdu. Adam:
– Bu böyle ne zamana kadar devam edecek, diye sordu.
Hz. Ali r.a.:
– Şeytan yenilgiye uğrayana dek, buyurdu.” Ebu’l-Leys
Semerkandî, Tenbîhü’l-Gafilîn)
Yorumlar kapalı.