Mutluluk
hakkında çok şey söylenebiliriz, çok şey söylenebilir. Haleti ruhuyemize göre o
an dinlediğimiz müzik, yeni doğmuş bir bebeği okşamak, şarkı söylemek, işinde
başarılı olup kariyer sahibi olmak, sınavı geçmek, üniversiteyi kazanmak, âşık
olmak, ödül almak, çok özlediğiniz biriyle karşılaşmak, sevdiğinize kavuşmak,
özleminizi dindirmek ya da ne bileyim daha çok para kazanmak bunun gibi çok
örnekler verebiliriz.
Hiç
kimse mutsuz olmak istemez ama oda hayatın bir gerçeği. Şöyle çevremize dikkatlice
nazar ettiğimizde hemen herkesin bir mutsuzluğu olduğunu görüyoruz. Bunlara bir
kaç örnek verecek olursak bazıları işten çıkarılmıştır, doğal olarak mutsuzdur
haklı olarak. Bazıları girdiği, kazanması gerektiğine inandığı, yıllardır
okulu, dershanesi, ailesi ve çevresi tarafından robotvari yetiştirildiği sınavı
kaybetmiştir; mutsuzluk ne kelime, bitmiştir âdete; dünya yıkılmış, altında bir
o kalmıştır.
Bu
arada kazanması gerekirken gençler keyfinden kazanmadı ya, aşk olsun ya,
beklemiyorduk ya, daha iyi yerleri tutturacağından emindik ya, gıcıklık olsun
diye doğru seçenekleri işaretlemedi ya, kusura bakmayın ama pohpohlama takımı,
artık elimize kına yakabiliriz, robotumuzdan bu kadar, bize de oh olsun ve
yazıklar olsun. Vermemiz gereken güzel hasletleri zamanında vermediğimizden,
çalış kızım, çalış oğlum, gayret et evladım, senin dönüm noktan, şimdi çalış,
sonra rahat edersin diye programladığımız robotun devreleri karıştı bakalım
şimdi. Ne yapacak evladımız şimdi, daha doğrusu biz ebeveynler ne yapacağız
düşünelim bakalım.
Kimimiz
için mutluluk mesleğimizden gelir, sevdiğimiz işi yapmak bizi mutlu eder.
Bazılarımızda ise içimizden gelen mizah anlayışında kaynaklanıyor olabilir.
Mutlu olmak isteyen bir kişinin kendisini devamlı huzurlu olabileceği
ortamlarda bulundurması gerekir. Nelerden hoşlanıyorsa onları yapması,
hoşlanmıyorsa ve mecbur da değilse yapmaması, böyle ortamlardan uzaklaşması
lazımdır.
İnsan
mutluluğuna yada mutsuzluluğuna biraz daha güzellikler katabilir. Kendimizle
barışık olmamız, hayata pozitif bakmamız bizim kendimizi daha iyi hissetmemizi
sağlar. Bir şeyi cani gönülden, bağlılıkla, daha içten istemek, daha mutlu
olmamıza yeter de artar. Hayata bakış açımız, hayatımıza yön vermemiz kendi elimizde.
Bunları yeter ki isteyelim ve harekete geçelim, olumsuz düşünmeyelim. O zaman
mutlu olmamızı engelleyecek hiç bir kuvvet önümüzde duramayacaktır.
Mutluluklarla dolu yarınlar sizin, bizim, hepimizin olsun. Hoşça kalın.
Yorumlar kapalı.