Bu gün bir değişiklik olsun, makale yerine şiirli sesleneli okurlarımıza dedik.
Kuldan utanmıyorsun belli, Allah’tan da korkmazsın, Korkarım “muhallebi yerken kıracak dişini”.Ne demişler “kork Allah’tan korkmayandan”.Korkarım “muhallebi yerken kıracak dişini”.
Önce niyetini kontrol etmeli değil mi kişi, Yoksa “muhallebi yerken kırılır dişi”, Terk etmiş ise güzelliği, fesatlık olmuşsa işi, Korkarım “muhallebi yerken kıracak dişini”.
Demek ki zatın melek, gayrisi şeytanmış öyle mi? Ne belledin kendini, yoksa sandın mı veli? Aklın gitmiş başından, olmuşsun sanki deli, Korkarım “muhallebi yerken kıracak dişini”.
Haddini bil sakın ha, haddini aşma, Konuşmuş olmak için ağzını açma, Sen sen ol, asla taşkınlık yapma, Korkarım “muhallebi yerken kıracak dişini”.
Muallim olursun, hoca olursun, Etme sakın, edersen bulursun, Gün gelir köpekler gibi ulursun, Korkarım “muhallebi yerken kıracak dişini”.
Fitne fesat kime vermiş ki sana versin fayda, Çöplük olmuş kafan, onda şunda bunda, Gireceksin sonunda kara toprağa, Korkarım “muhallebi yerken kıracak dişini”.
Toplamışsın avanelerini, ha bire gaz ver, Ne şeytanmışsın sen, şeytandan bin beter, Zannetme hep böyle gelmiş, böyle gider, Korkarım “muhallebi yerken kıracak dişini”.
Sessiz kaldığımıza bakma, saymaktayız “hatırı”, Atların yanına bağlanmaz, bilirsin katırı,
Ağzın laf yapar, karalarsın birkaç satırı, Korkarım “muhallebi yerken kıracak dişini”.
Demirden korkmayız, niye binmeyelim trene, İşimizi yapıyoruz, sana ne, ona ne, buna ne, Uydun nefsine oldun hem deli, hem divane, Korkarım “muhallebi yerken kıracak dişini”.
Altın palan vursan, eşek yine eşek, Nefsine esir oldun, budur acı gerçek, Yolumuz çok uzun birader, arabanı çek, Korkarım “muhallebi yerken kıracak dişini”.
Doğru yol tek, düzgün yürü, bırak yalpayı, Eşek azınca derler, fazla verdik arpayı, Efendi ol kabadayı değil, sonra derler ayı, Korkarım “muhallebi yerken kıracak dişini”.
Misyonumuz belli, yar olmak, Yaren olmak, Önce kendimiz yaşamak, sonra da yaşatmak, Sütten çıkan ak kaşık değil kimse a ahmak, Korkarım “muhallebi yerken kıracak dişini”.
Önce gönüllere girmeli, gerisi tafra, boş, Şerden uzaklaş; iyiye, güzele, doğruya koş, Yaşayan bilir, yaren güzel, yaranlık hoş, Korkarım “muhallebi yerken kıracak dişini”.
Gönüllerin kırıldığı değil, gönüllerin alındığı, hizmete köstek olanların değil, destek olanların çoğaldığı, ağzından çıkanı kulakların iyi duyduğu, nankörlerin, fitne ve fesatçıların, menfaat düşkünlerinin neslinin azaldığı hatta tükendiği bir dünyada yaşamak dileğiyle hoşça kalın.
Yorumlar kapalı.