Toplumuz erkek evladını gelecek sigortası olarak gördüğünden, erkek çocuğun evlenmesi ile birlikte, annelerin kaynana sendromları da başlıyor. Uzmanlara göre oğlunu evlendiren bazı anneler “Erkek çocuğunu gelini ile paylaşamama davranışları sergilemeye başlar. Sanki evladı gelini tarafından elinden alınmış gibi bir duygu yaşamaktadır. Kayınvalide oğlunun eşini yaptığı işlerde eleştirmeye, ona karşı farkında olmadan kaba davranmaya, onu kıskanmaya ve dışlamaya başlar. Birçok kadın yaptığı bu davranışların aslında doğru olmadığını bilir. Fakat kendini kontrol etme noktasında frenleyemez” diyorlar.
Ne yazık ki aynı tutum gelin için de geçerli olabiliyor, meyvesini kabul ettiği ağacın kökünden rahatsız olurcasına eşinin annesini kendi hayatında istemiyor. Böylece her iki taraf için de sıkıntılı günler bitmek bilmiyor. Orta yolu bulmak isteyen gelin ve kaynanalara Uzmanların önerisi ise şöyle: “Yeni evlenen gençlerin birbirlerini tanımaları ve anlamaları için belli bir süreye ihtiyaçları var. Onların hayatlarına müdahale etmemek gerekiyor.
Gençlerin yaşayarak öğrenmeleri gereken o kadar çok şey var ki, bu konuda gençlere rehberlik yapmak lazım. Anne babalardan yardım talep ettiklerinde, bilgileri varsa destek vermeleri yoksa onları uzmanlara göndererek doğru bilgiyi almalarını sağlamak en iyisi. Gelinin damadın ailesine emanet edildiğinin bilinmesi gerekli. Gelinin de eşinin ailesine karşı saygılı bir şekilde kendisine düşen görevleri yapması lazım. Ayrıca gelin ve kaynananın empati (kendini başkasının yerine koyma) yapmaları problem yaşamamada son derece etkili. Çünkü empatik bakış açısı sorunu kolaylaştırır ve çözüme götürür.”
Unutulmamalı ki “Ne ekerseniz onu biçersiniz.” Öz annenizin bazı sözlerini nasıl duymazdan geliyorsanız kayınvalidenizin sözlerini de duymazdan gelip inatlaşmamanız en güzeli. Konuşurken ses tonunuza ve yüz hareketlerinize dikkat edin. İçinizden gelmese bile ara sıra hediye alın. Gidemediğinizde telefonla hatırını sorun. Onlar için değerli olan hususlara dikkat edin. Bunu sırf Allah rızası için yapın. Ben iyilik yapsam bile anlamaz demeyin.
Gönüllere ülfeti yayan Rabbimiz’dir. “Balık bilmezse Hâlık bilir.” Hem her şeyden önce onlar bizim büyüğümüzdür. Efendimiz (s.a.v) bereketin büyüklerimizden olduğunu belirtmiş ve büyüğe hürmet göstermemizi tavsiye etmiştir.
Ailesinde huzur isteyen kayınvalideler de öncelikle gelinini kızı gibi görmeli, her hatasını eleştirmekten kaçınmalı. Varsa hataları oğluna veya bir başkasına anlatmamalı. Böyle davranmak kimseye artı kazandırmaz. Niyet gelini uyarmaksa yalnızken yumuşak bir üslup kullanılmalı. Efendimiz’in “Allah başkasının kusurunu örten kulunun günahlarını da kıyamet günü örter” sözlerini hatırdan çıkarmamak gerekir. Beğenilen davranışlarını övmek bunu başkalarıyla paylaşmak muhabbet için atılan adımlardır. Böylece dedikodu fırsatçılarına da kapılar kapanmış olunur. Hoşça kalın.
Yorumlar kapalı.