*Müminin kalbiyle dili aynı şeyi söylemeli, birinin beyan ettiğini diğeri inkâr etmemelidir. Allah’ı tasdik eden bir kalbe, kelime-i şahadeti söyleyen bir dile yalan yakışmaz. Kalp ve dil bütün azalarımızın öncüleri hükmündedir.Çok kullandığımız “Özü sözü bir olmak” tabiri aslında doğruluğun tarifidir. İmam Kuşeyrî rh.a, Arapça doğruluk anlamına gelen “sıdk” kelimesini “özün söze, için dışa” uyması olarak tanımlar. Bu anlamdaki doğruluğun zıttı da yalancılıktır, ikiyüzlülüktür.
*Bir gün sahabe efendilerimiz Rasulullah s.a.v’e; – Mümin korkak olabilir mi, diye sordular. Efendimiz s.a.v., – Evet, olabilir, diye cevap verdi. – Mümin cimri olabilir mi, diye sordular. Efendimiz s.a.v.,– Evet, olabilir, diye cevap verdi. – Mümin yalancı olabilir mi, diye sordular. Efendimiz s.a.v. bu sefer, – Hayır, mümin yalancı olamaz, buyurdu. (Muvatta)
*Peygamberimiz s.a.v. başka bir hadis-i şerifinde mümine yakıştırmadığı yalancılığın münafıklığın üç alametinden biri olduğunu söylemiştir. (Buharî) Kalp ve dil bütün azalarımızın öncüleri hükmündedir. Efendimiz s.a.v. buyuruyor: “Vücutta bir et parçası vardır. O iyi olursa bütün vücut iyi olur, o bozulursa bütün vücut bozulur. İşte o kalptir.” (Buharî) “Âdemoğlu sabahlayınca, bütün azaları erkenden kalkarak kendi hallerince dile şöyle derler: Allah’tan senin için doğruluk dileriz. Çünkü sen doğru olursan biz de doğru oluruz. Sen eğrilip saparsan biz de eğrilir saparız.” (Süyutî)
*Çoğu insan mecbur kaldığı için yalan söylediğini düşünür. Halbuki İbn Sirin rh.a. şöyle demiştir: “Söz çeşitleri, ahlâkı sağlam bir insanın yalana düşmeyeceği kadar geniştir.” Yalan söylememeye kesinlikle azmettikten sonra içinde bulunduğumuz zor durumlardan kurtulmak için çare aradığımızda bazı çözümler bulabiliriz. İbrahim Nehaî rh.a hizmetçisine şöyle derdi: “Görmek istemediğim biri gelirse, evde olmadığımı söyleme. Beni camide aramalarını söyle.”
*Rasulullah s.a.v. ve Hz. Ebu Bekir r.a. hicret ederken Hz. Ebu Bekir’i tanıyan ama Efendimiz’i tanımayan birilerine rastladılar. Bu adamlar Hz. Ebu Bekir’e, – Yanındaki kim, diye sordular. Hz. Ebu Bekir r.a., – Benim kılavuzumdur, dedi. Eğer Peygamberimiz olduğunu söyleseydi kötülük yapacaklardı. “Kılavuzumdur” diyerek de yalan söylememiş oldu. Çünkü kılavuzların en büyükleri peygamberlerdir. İnsanlara hak yolu gösterenler onlardır.
Yorumlar kapalı.