*Telefonun icadı epey eskiye dayansa da, bazı kimseler ziyaret edecekleri kimseleri aramakta ihmalkarlık yaparlar nedense. Vakitli vakitsiz kapıyı çalıp içeri buyur edilmeyi beklemek pek bir gizemli gelir belki de. Gidilecek kişiyi arayarak müsait olup olmadığını öğrenmek, on saniye dahi almaz halbuki. Ev sahibinin, gelen kişiyi kapıdan içeri kabul edemeden geri döndürmesindense, müsait olmadığını telefonda söylemesi çok daha kolaydır aslında. Her iki taraf için de daha az mahcup edici olur bu. Kapıya kadar gelme zahmetinde bulunmamıştır bu kişi ne de olsa.
*Misafirlik söz konusu olduğunda önde gelen ve belki de en önemli incelik, planlanan ziyaretten ev sahibinin haberdar edilmesidir. Zira misafir beklenmeyen ve uygunsuz bir vakitte geldiğinde ev sahibi memnun olacak bir vaziyette değilse, işler değişebilir. “Her şey gönül hoşluğu ile olur” demiş büyükler. Canı sıkkın, kendi derdinden başka şeyle ilgilenecek durumda olmayabilir ev sahibi. Ya da o gün müsait olmayabilir; örneğin kendisinin veya aile fertlerinin dinlenme günüdür. Dışarıya çıkmak üzere ya da başka bir misafir bekliyor da olabilir.
*Ayrıca kendi yaşantımızdan biliriz; “ev hali” diye bir ifade vardır, evimiz her an konuk ağırlamaya hazır vaziyette bulunmayabilir. Bırakalım evde ikramlık bir şeyler olup olmamasını, evimiz iğne atılsa yere düşmeyecek derecede dağınık ve bakımsız halde olabilir. Böyle bir durumda, gelen kişi kim olursa olsun sıkıntıya girmemiz kaçınılmaz olacaktır. Ya da konuğumuz mahcup olacaktır, geleceğini haber vermediği için.
*Misafire halini belli etmeden, duruma ayak uydurmayı başarabildiği de olabilir ev sahibinin. Geleceğinden haberdarmışçasına en iyi şekliyle ağırlamaya çalışır konuğunu. Fakat bu kez de ev içerisinde işler karışabilir. Temizlik, çocukların banyosu, akşam yemeği yahut dışarı işleri gibi yapılması gereken pek çok şey yapılamadığından ev içinde küçük çaplı bir kaos yaşanabilir. Çat kapı misafirliğin ev sahibini böyle zora soktuğu pek çok durumu göz ardı edemeyiz.
*Eğer ziyaret etmeyi planladığımız kişiyi herhangi bir sebepten dolayı geleceğimize dair bilgilendiremediysek; hiç olmazsa “misafir” olmanın inceliklerine hassasiyet göstermemiz gerekir. Efendimiz (s.a.v), birisinin evine vardığı zaman, kapıya doğru bakmadan, sağ veya sol tarafta beklerdi. Nitekim, kapıyı açan kişi aceleyle açmış ve uygunsuz bir halde bulunuyor olabileceğinden, kapıyı çaldıktan sonra yan tarafa çekilmeli, kapı açıldığında evin içini görmeyeceğimiz bir pozisyonda beklemeliyiz.
Yorumlar kapalı.