ORUÇ VE BİZ -1-
Allah-ü Teâlaya sonsuz şükürler olsun; bir mübarek Ramazan ayına daha bizleri kavuşturdu. Önemine binaen biz de bu günden başlayarak birkaç günlüğüne de olsa, zaten hepimizin bildiği ramazanla, oruçla ilgili bilgilerimizi tazeleyelim istedik. İşin ehli olanlardan peşinen özür dileyerek mesleğimizin “ziraatçı” olduğunu belirttikten sonra okuduklarımızı, anlayabildiklerimizi siz muhterem okuyucularımla paylaşalım istiyoruz. Hatırlanacağı üzere, birkaç kez yazılarımda değindiğim gibi “dünyada bilmediği konuda en çok konuşan milletin Türk Milleti” olduğunu yapılan araştırmaların sonucu olarak tekrar hatırlattıktan sonra, istatistiklere bizim de katkımız olsun diyor ve ehlinin affına sığınarak, “Ettekraru Ahsen, velevkane yüzseksen” yani “tekrarlamak, hatırlatmak güzeldir, yüzseksen kere bile olsa” prensibine uyarak, birkaç kelam edelim diyoruz.
Yüce Allah, mübarek ramazan ayını diğer aylarda bulunmayan hayır ve bereketli birçok özellikle süslemiştir. Bu ay müminler için rahmet ve mağfiret ayıdır. Ramazan evveli rahmet, ortası mağfiret sonu da cehennem azabından azad olma, kurtulma ayıdır. Bu ay, şifa ayıdır, hayır ayıdır. Bu ay, orucu, sahuru, iftarı, teravihi, dolan camileri, dinlenen vaaz ve mukabeleleri ile bereket ayıdır, şefaat ayıdır.
Bu ay, öz ifadeyle Kur’an ve oruç ayıdır. Nitekim Ebu Hureyre’den (ra) rivayet edilen bir hadis-i şerifte Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmaktadır: “Kim, inanarak ve mükafatını Allah’tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları affedilir.” [Buhari, Müslim,Tirmizi]
Bu ayın Allah (cc) katında büyük bir değeri olduğundan dolayı yüce Allah (cc), insanları doğru yola ileten, insana insanca yaşamayı, çalışmayı, ilerlemeyi öğreten, insanı ahlaklı, faziletli dürüst bir hayata sevk eden Kur’an-ı Kerim’i bu ayda indirmiştir. Bu hususta yüce Allah (cc) şöyle buyurmuştur: “Ramazan ayı öyle bir aydır ki, Kur’an-ı Kerim onda indirilmiştir. (O Kur’an ki) insanlara hidayettir. O’nda doğru yolun, hak ile batılı ayırt eden hükümlerin nice açık delilleri vardır. O halde içinizden kim o aya erişirse oruç tutsun. Kim hasta olur, yahut seferde bulunursa, o zaman tutamadığı günler sayısınca başka günlerde oruç tutsun. Allah size kolaylık diler, size güçlük istemez.”[Bakara 2/185]
Orucun farz kılınmasının birçok hikmetleri, maddî ve manevî birçok faydaları vardır. Zira Allah (cc), boş şeyleri emretmez. O, ne emretmişse onun mutlaka faydası, neyi de yasaklamışsa onun da zararı vardır. Orucun faydalarından bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
* Oruç insana sabırlı olmayı öğretir: Oruç tutmakla belirli bir zaman kendini yememeye, içmemeye alıştıran insan, hayatta karşısına çıkabilecek güçlüklere kolaylıkla sabreder, acılara ve sıkıntılara dayanmasını, zorlukları yenmesini bilir. Bütün bunlara karşı yüce Allah öyle bir sevap verir ki, onun miktarını ancak âlemlerin rabbi olan Allah (cc) bilir. Nitekim yüce Allah: “Sabredenlere mükâfatları hesapsız ödenecektir.”[Zümer 39/10] buyurmaktadır. devamı yarın…..
Yorumlar kapalı.