Dolayısıyla apartman yalnızca ucuz konut değil aynı zamanda lüks, konforlu, pahalı, modern ve seçkin bir evdir. Çoğu zaman bir zenginlik göstergesi olarak işlev görmektedir; ev içiyle de bu işlevi yerine getirir. Örneğin, eşyalar, mobilyalar, aksesuarlar, dekoratif malzemeler, bölmeler, evin her yanına serpiştirilmiş ayrıntılar birer gösterge olarak varlık kazanır. Apartman, toplumsal kesimler açısından hâlâ cazip, çekici ve arzu edilir bir konut tipidir.
Apartman, bir kolektif konuttur; farklı ailelerin aynı yerde yaşamasını zorunlu kılar. Müstakil ev kültüründen daha farklı yeni bir konut kültürü geliştirir. Kendine özgü kurallar, normlar, standartlar, alışkanlıklar ve ritüellerle örülen bir yaşam biçimini gerektirir. Belli bir yaşam tarzının metaforu olarak okunabilecek apartman, komşuluk, kentlilik, mahallelilik, akrabalık gibi temel ilişki biçimlerine yeni yorumlar ekler. Hiçbir ilişki biçiminin ‘eskisi gibi’ olmasına müsaade etmez. Önceki alışkanlık ve ritüellerin kimi zaman yumuşak kimi zaman radikal biçimde değişmesini arzular. Bir geçiş modeli olduğu için kimi çelişkilere ve çatışmalara yol açar.
Apartman eleştirileri sökün edip gelir. Geleneksel ilişkilere, komşuluğa, mahalleliliğe, samimi ve sıcak insan ilişkilerine verdiği zarar çokça konuşulur. Geleneksel ile modern arasındaki çatışmayı yahut denge ve uzlaşıyı ironik bir şekilde terennüm eder. Yeni bir toplumsallaşma biçimi olarak apartman, geleneksel ile modern arasındaki ilişkilerin boyutlarını, özelliklerini bizzat kendi bünyesinde ifade eder. Kültür, inanç, meslek, maddi sermaye ve sosyal sermaye bakımından farklı kökene mensup ailelerin bir arada yaşaması, ister istemez yeni bir toplumsallaşma yorumunu doğurur. Acaba bu yönüyle apartman bir ideal-mekân hatta bir ütopya-mekân mıdır? Yoksa iş bilir bir rasyonalitenin bol kârlı kurgusu mudur sadece?
Apartman, biçimsel özellikleriyle dikkat çeken bir modeldir. Çok katlıdır, yüksektir, dikey yapılaşmaktadır. Yüksek bir yapı oluşu apartmanı diğer evlerden ayırır. Farklı bir bakıştır bu kuşkusuz, farklı bir zihniyet durumu. Ev, sokaktadır ama aynı zamanda sokağın fevkinde, mahallede ama aynı zamanda onun dışında, ötesindedir. Elbette tabiattan ayrı bir yerdedir. Hatta insanlardan. Apartman, insanı, sokaktan, mahalleden, tabiattan, insandan koparan bir ajan mıdır? Bütün bunların ortasına inatla dikilmiş bir çelik-beton anıt mıdır yoksa? Yoksa masum, mazlum, naif bir ev mi; sadece döneminin yeni koşullarınca inşa edilmiş ve öylece hayata dâhil olmuş bir ev midir?
APARTUMAN (3)
Yorumlar kapalı.