TOPLUM SAĞLIĞIMIZ -2-
Kâinatın yaratılmasının bir başka anlamı büyük bir nizamın tesisidir. Bu nizam içinde rastlantıya yani tesadüfe, şansa yer yoktur. En küçük detay dahi bir düzen içinde gerçekleşir. Küçük alem olan insanın da bu nizamın özünü kendinde sakladığı düşünülürse, insan da bir sistem dahilinde programlanmış, öyle kodlanmıştır. Fıtrat dediğimiz işte bu sistemin varlığı. İnsanların yapıp etmeleri ile fıtrattan uzaklaşmaları birtakım hastalıkların oluşmasına sebep olur. Ancak hastalıkların kaynakları gösterildiği gibi çözümleri de gösterilmiştir. Bu bilgiye yüz çeviren modern toplum alternatif çözümlerin arayışlarına yöneldi. Hastalıkların gün geçtikçe farklılaşıp çoğalması, ölümcül hale gelmesi karşısında acziyetini anlayan, insanlığı kurtaracak olan reçete ne yazık ki modern tıp otoritelerinin elinde değil. Hastalıkları ile başedemeyen bir toplumun sağlık sistemi gözden geçirilmeye, sorgulanmaya muhtaç.
Kim, neye göre ‘hasta’? Sağlık sektörü ürkütücü boyutları ile insan sağlığını iyileştirmek ve geliştirmek yerine onun önünde büyük bir tehdit olmaya başladı. ‘Hasta’ kavramı estetik ve plastik cerrahi alanında tuhaf tanımlamalarla dikkati çeker hale geldi. Örneğin elmacık kemikleri çıkık olmayan biri bu disiplinin potansiyel bir hastası olabiliyor. Çünkü operasyonla elmacık kemikleri belirginleştiriliyor. İnsanların ekonomik alandaki doyumsuzlukları ve tatminsizlikleri başka alanlarda da varlığını hissettiriyor. Kendinden memnun olmama halinin kendini gösterdiği en önemli alan estetik/dış görüntü. Bunun için harcanan paralar bu harcamaları yapanların kazancının hayli üzerinde üstelik. Peki, neden insanlar estetik/dış görüntü ve imajlar için bu kadar mesai ve para harcıyor? Konunun bu yönü aslında hastalık olmayıp imaj kültürünün neden olduğu sözde gereksinimlerin giderilmesi ile ilgili. Bu alan çoğunlukla estetik cerrahi müdahaleler alanı. Bu tür hastalar da modern tıp sektörünün önemli bir kazanç alanı. Saç ekilecekler, burnu kırılacaklar, yüzü gerdirilecekler, beli inceltilicekler vs. Bu liste uzayıp gidiyor. Aslında bu müdahalelerin sağlıkla uzaktan yakından ilgisi yok. Bu tür gereksinimler/beklentiler yapay olarak oluşturuluyor. Kendini bu tür operasyonların muhatabı olarak gören birçok insan yüksek maliyetlerle dış görünüşü ile oynayabiliyor. Ancak biliyoruz ki önemli bir sağlık sorunu yoksa yaratılmış halin muhafazası -ki en güzel yaratılmıştır-, emanet duygusundan hareketle en önemli vazifemizdir.
Diğer yandan konunun başka bir yönü de sağlık açısından tehdit oluşturan rahatsızlıkların türü ile ilgili. Burada dikkati çeken en önemli nokta bu tür hastalıkların nedenlerinin oluşum süreci ile olan yakın ilişkisidir. Obezite sorununu ele aldığımızda en büyük yanlışın beslenme hatasından kaynaklandığını görüyoruz. Diğer bir husus da obezitenin temelinde yatan fikrin başka alanlarda da kendini gösteren azla yetinmeme, bolluk, çokluk ve sınırsızlık isteği, tatmin olmama, kanaat etmeme gibi durumlarla ilgili olduğu.
Yorumlar kapalı.