Önce
kısa bir bilgi; Matruşka, “Rus yapımı bir oyuncak bebek türüdür. Ahşap el
yapımı olan bebekler ortasından açıldığında başka bir bebek çıkar, onu
açtığınızda yine bir başka bebek çıkar. Tek anne figürünün içerisinde iç içe
yerleştirilmiş beş veya yedi bebekten oluşur” (Vikipedi).
Soğuk
savaş döneminin sona erdiği 1990’lardan sonra, ülkemiz insanının eski Sovyet
kalıntısı Ruslarla -özdeşleşen, bağımsızlığını ilan eden periferideki ülke vatandaşları da olsalar- ilk teması,
öncelikle “Nataşa” imajı üzerinden kendini gösterdi. Bunları,
hemen tüm il ve ilçelerde görülen Rus pazarlarına dökülen eski Sovyet mallarını
haraç mezat satışa sunan -çoğu kadın- tüccarları ve bugün halen İstanbul’un
Laleli semti ile anılan “bavul ticareti” vesilesiyle tanıdık.
2002’de Türkiye’de yepyeni bir anlayışla komşu devletlerle geliştirilen
ilişkiler bağlamında özellikle Rusya’dan petrol ve doğalgaz alımı, Nükleer
santral projesi; Rusya’da gerçekleştirilen Türk müteahhitlik hizmetleri paralelinde
sattığımız gıda ürünleri üzerinden karşılıklı bağlantılarımız oldu. Tabi bir de
Türkiye’ye en çok turist gönderen ikinci ülke olması sonucu artık bizden biri
olan mebzul miktarda “Rus gelin”lerimiz oldu.
Tüm
bunlar, hayatın yaşanmışlıkları ve halen yaşananlar.. enteresan olan, Soğuk
savaş döneminin ülkemize yansımaları ile Sosyalist/Komünist ideolojisinin eski
tüfek savunucularının arkaik düşünce dünyalarının bugünün Matruşka’larına
evrilmeleri.
Bebek
yüzlü görünümlerine aldandığımız ne kadar çok Matruşka’nın varlığını ancak,
Türk-Rus ilişkilerinin limonileştiği bu günlerde en çıplak halleriyle görme
fırsatımız oldu. Meğer içimizde ne çok Matruşka ve Matruşka içine gizlenmiş Rus
hayranı varmış.
Daha
önce de yazdım; içimizde Putin’le aynı frekansta buluşan, katil diktatör Esat
yanlıları az değil. Bunlara dışarıdan destek veren, oyuncuların İran ekseninde
toplanmaları yanında Putine çarpıcı destek kurnazlığı (aslında sığınma) Çeçen
katili Putin’in atadığı Rus yanlısı Çeçen Hükümetin Başkanı Ramazan Kadirov’dan
geldi. Kadirov’un sosyal paylaşım
sitesinde “Türkiye’nin buna uzun sürede pişman olacağından kuşkum
yok. Her fırsatta dostluktan ve işbirliğinden söz edenler namertlik yapmaz.
Kendim, Çeçen Cumhuriyeti ve bütün Çeçen halkının Rusya Devlet Başkanı olarak
verilecek emirleri ne kadar karmaşık olursa olsun yerine getireceğimi ilan
etmek vazifemdir” açıklamasına en büyük tepki kendi soydaşları
olan Çeçen İçkeriya Cumhuriyeti Kurtuluş Cephesi mücahitlerinden geldi.
Kadirov’un açıklamasının, “Rus işgali altında yaşam mücadelesi sürdüren
mücahit Çeçen halkının düşüncelerini katiyen yansıtmadığı” ifade
edilerek, “Çeçen halkı Türkiye’nin ve Bayırbucak bölgesinde mücadele
veren Türkmen kardeşlerimizin yanındadır. Yaşanan olayda Türkiye yüzde yüz
haklıdır ve Çeçen halkı her zaman Türkiye ile birliktedir. Çeçen mücahitler
Türkiye Cumhurbaşkanı ve dünya Müslüman halkların lideri Recep Tayyip
Erdoğan’dan ne kadar karmaşık olursa olsun emir beklemektedir”
denilmektedir.
Şimdi
asıl sorulması ve sorgulanması gereken mesele şu: Ruslar neden Türkmenleri
bombalıyor? Rus bombardımanının asıl nedeni katil Esad’ı kurtarmak mı, terör
örgütü DAEŞ’i yoketmek mi yoksa doğu Akdenizde kalıcı bir yer edinmek mi?
Kanaatimce
ne Esat ne de DAEŞ Putin’in çokta umurunda değil. Onun asıl derdi, Tartus’taki
Rus deniz üssüne paralel bir de Lazkiye’de hava üssü kurarak Doğu Akdenizdeki
konumunu pekiştirmek.
Putin’in
hayali İmparatorluk için alan genişletme ve alan hakimiyeti stratejisi olarak
Gürcistan, Ukrayna ve Kırım’da Batı bloku(NATO) karşısındaki “kabadayı”
duruşunu perçinlemek. Ama, Türkiye Cumhuriyetini ve Türkmenleri hafife almakla
hata etti. Kendi içindeki Çeçen direnişini 15 yıldır bitiremeyen Rusya, Suriye
Türkmen direnişini de bitiremeyecek. Üstüne üstlük tıpkı İsrail’in yediği gibi
Rusya’ya “Başkan” Recep Tayip Erdoğan liderliğindeki Türkiye’den “one
minute” (Одна минута)
uyarısı yedi.
Hey
Matruşkalar duydunuz mu?! Türkiye Cumhuriyeti Putin’e(Rusya’ya) “one
minute” (Одна минута)
çekti..
Yorumlar kapalı.