Bayram tatilinin hızla akıp giden zaman diliminde, gündemle alakasız bir sapıklık furyası değerlendirmesi ve ve bu furyaya itirazların içine çekilmek istendiği polemikler de gündeme eklemlenmiş görülüyor. Nereden bakarsanız bakın toplumsal hayatımızın vazgeçilmez unsurları olan bir çok gelişmeyi görmemezlikten gelme, o yaşanmakta olan ve giderek toplumun bilincinde belli bir yer edinen olguları değerlendirmek, hepimizin kaçınamayacağı bir durum.
Bayram tatili içinde önce TV dizilerindeki cinsellik ve şiddet içerikli görüntülerin, AKP milletvekili Halide İncekara’yı çileden çıkardığı 15 Kasım tarihli gazete ve internet medyasına yansıdı.
Televizyon dizi ve filmlerindeki cinsellik ve şiddet içerikli görüntüler, TBMM Kayıp ve Mağdur Çocuklar Araştırma Komisyonu Başkanı AKP İstanbul milletvekili Halide İncekara’yı çileden çıkardı. İncekara bu tür dizilere reklam veren patronlara kızdı ve ‘’Sapık dizilere, muhafazakarlar reklam veriyor, 9 korumayla gezerler ama, bu dizilere reklam vermekten de geri kalmazlar’’ dedi.
GAZETEPORT’a konuşan İncekara, sanatçı Beren Saat ile Engin Akyürek’in oynadıkları “Fatmagül’ün suçu ne” ve Reşat Nuri Güntekin’in romanından uyarlanan “Yaprak Dökümü” adlı dizilerin bir süre önce gittiği Azerbaycan’da da ilgiyle takip edildiğini görünce şaşırdığını söyledi. İncekara, “Ben de bu dizileri, hangisinde hangi sapıklıklar yapılıyor diye, ibretle izliyorum” dedi.
“Dizilere değil, reklam verenlere tepki göstermek gerekiyor’’ diyen İncekara şunları söyledi:
‘’Parayı bastırıp reklam verenler sayesinde bu diziler yayınlanıyor. Aslında bunların hepsi muhafazakar insanlar. Koca koca kadınlar ve adamlar ama bir sürü sapığı tahrik eden sahnelerle, yeni sapıklar yaratıyor. Karıları kızları var, 9 korumayla geziyorlar ama reklam vermekten geri durmuyorlar.”
Dizilerin senaristlerini de eleştiren İncekara, “Senaristerin ruh sağlığından ve şuur altından şüphe ediyorum” dedi. AKP milletvekili ayrıca, daha önce yine çok tartışılan “Aşkı Memnu” adlı dizide de rol alan genç oyuncu Beren Saat’in de ruh sağlığının bozuk olduğunu iddia etti. İncekara, “Bu kızın fiziki ve ruhsal yapısı bozuk” dedi.
Bir gün sonra aynı internet sitesine bu kez Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakam Kavaf bir açıklama yaptı.
Kavaf yaptığı açıklamada, uygunsuz görüntüler ve şiddet içeren programların yayınlanmasının önüne geçmek için sivil inisiyatifin önemine işaret ederek, bu tür yayınlar konusunda bakanlığa “yağmur gibi” faks yağdığını söyledi. RTÜK’ü harekete geçirdiklerini, ancak bunun yeterli olmadığını belirten Kavaf, şunları söyledi:
“Kamuoyunda ciddi manada bir rahatsızlık var. Özellikle bazı dizilerle ilgili olarak bize yağmur gibi fakslar geldi. RTÜK’ü harekete geçirdik. Ancak, devlet eliyle bazı şeyler yapıldığında, özgürlüklerin kısıtlandığı, yasakçı zihniyet gibi bazı eleştiriler geliyor. Artık sivil inisiyatifi geliştirmemiz gerekiyor. Cezai müeyyidelerle, yeni cezalarla bu işi önleyemezsiniz. Onun için kamuoyunun bu konuda ortak bir refleks göstermesi gerekir. Kamuoyu hassasiyeti ve duyarlılığı yasal yaptırımlardan daha etkili olabilir. Kamuoyunun rahatsızlığını dile getirmesi önemli. Biz bakanlık olarak sekreterya görevi yapacağız. İçinde sivil toplum kuruluşları, dernekler, kanaat önderleriyle şikayet sahibi vatandaşların da görev alacağı sivil inisiyatif, bu konuda ilerleme sağlayabilir. Toplumun taraflarını temsil eden sivil bir inisiyatif, yayın kuruluşları üzerinde kamuoyu baskısı oluşturabilir. Kamuoyunun hassasiyetlerini baskı unsuru olarak yayıncıların üzerinde hissettirecek bir inisiyatif de başarılı olur.’’
Bu açıklamalardan sonra ne beklersiniz, belki çok çok uzak bir ihtimal ama, bu dizilerin yapımcılarının, senaristlerin ve oyuncuların durup düşünmelerini, eğer onlarca yıldır süregelen bir çirkeflik furyasına düştüklerini fark edip konum ve duruşlarını hiç laf kalabalığına boğmadan, “sanat” maskesi arkasına sığınmadan doğru teşhis edebiliyorlarsa, hatadan dönme erdemi beklersiniz değil mi? Ama ne oldu, önce Senaristler açıklama yaptı, peşinden bu dizileri yayınlayan tv’lerin dahil olduğu yayın gruplarının yazılı basını rezaleti masumlaştırma operasyonunu hemen başlattı.
Bu günlükte köşedeki yerim bitti, kısmet olursa bunları yarın değerlendirmeye devam edelim.. esen kalın.
Yorumlar kapalı.