Sözün başında hatırlatayım; İsrail’in yabancı gazetecilere gönderdiği video bağlantısına tıklandığında, Mavi Marmara’daki ölümlerle dalga geçilen bir video açılıyor. YouTube’ta yayınlanan klipte, yardımseverler gibi giyinmiş İsrailliler, “Dünyayı kandırırız, insanları kandırırız. Hepsini İsrail askerinin Karındeşen Jack olduğuna inandırırız” sözleriyle şarkı söylüyor, dalga geçiyorlar.
Dünyanın en iyi barış şarkısı “We Are The World – Usa For Africa” eşliğinde İsrail Hükümeti Basın Bürosu’nun yayınladığı bu “dünyayı dolandırıyoruz” adlı skandal klipteki iddia ve argümanları alt alta sıralayın; ortaya çıkan tablo ile Türkiye’deki bazı yazar ve tv anchorman’leri ile sözcülerin söyledikleri arasında birebir bir benzerlik var. Bunu “tesadüf”le açıklamak için ya hain olmak ya da saflıktan çok çok öte aptal olmak gerekir. Klipte ilk dikkatimi çeken şey, İHH’nın öncülüğündeki Sivil Aktivistlerin Türk Bayrağı resmedilmiş can simidi panosuna işlenmiş “biz dünyayı dolandırıyoruz” ibaresi ile sergilenen şerefsizce iftira. Kliple eşleştirilmiş olan “We Are The World – Usa For Africa”; bestesini Michael Jackson ve Lionel Richie‘nin yaptığı 1985 yapımı şarkı. Söyleyenlerin oluşturduğu topluluğa “USA for Africa” denmiştir. Şarkı yayınlandığı sıralarda büyük bir etki yaratmıştı. Klipte bu barış şarkısının kullanılması da, tıpkı bizdeki sözcülerinin/taşeronlarının ağızlarından düşürmedikleri “hümanist dünya görüşü” gibi bir başka aşağılık çarpıtma.. ve o şarkı, dünyada en çok Gazzeli öksüz ve yetimlerin ağzına yakışıyor. Tıpkı, Adnan Çakmakçıoğlu’nun yazdığı “Bir Dünya Bırakın” isimli çocuk/barış şarkısının yakıştığı gibi…
Klibi seyreden herkesin öncelikle şu kısa bilgi notunu hatırlamaları lazım; İHH, bu güne kadar müspet olmayan hiçbir hareketin içinde görülmedi. İHH İnsani Yardım Vakfı gönüllüleri hareketi 1992’de Bosna savaşı dönemi tecrübeleri üzerine kurulmuş bir sivil toplum hareketi. İHH; Felluce, Telafer, Doğu Türkistan, Keşmir, Marmara Depremi, Muzafferabad depreminde gösterdiği olağanüstü çalışmalarla adını hür dünyanın saygın sivil toplum hareketleri listesinde en üst sıralara yazdırmayı başarmış bir oluşum. Afrika’da sayısız gezici hastanelerle ameliyatlar gerçekleştirmiştir. En ufak bir yolsuzluğa karıştığı bu güne görülmemiş, duyulmamıştır. Yardım faaliyetlerinde insani önceliğe hassasiyet gösterdiği; ırk, din, cinsiyet, siyasi görüş ayırımı yapmadığı, faaliyetlerini inceleyenler tarafından belirtilmektedir.
Prof. Dr. Nevzat Tahran hocanın ifadesiyle “İHH dünya’nın vicdanını temsil etmiş, kötücül güçlere demokratik tepki sınırları içinde ‘haddini bil’ demiştir. Vicdanlar kendilerini ateşe atmazlar ve kimseden de izin almazlar.” Dünyanın vicdanını kanatan bu felaketin üstüne geçen hafta hangi amaçla servise konduğu ve servis kaynağı tam açıklanmayan ve Hürriyet’te yayınlanan “Gemidekiler tarafından etkisiz hale getirilen İsrail komandoları” fotoğraflarıyla ilgili olarak İsrail Ordu Sözcülüğü’nün yaptığı bir açıklama var ki, o da yukarıda kayıtlara not düştüğüm klibi yapanlar gibi o klipi düşünenlerin şerefsiz tavırlarından hiç farklı değil. İsrail Ordu Sözcülüğü diyor ki; “Bu fotoğraflar, gemidekilerin İsrail askerlerini öldürme niyeti taşıyan paralı askerler olduğu yolunda İsrail’in defalarca tekrarladığı argümanların açık ve tartışmasız kanıtıdır.”
İsrail Ordusu’nun ortaya çıkan her türlü bilgiyi, belgeyi ve fotoğrafı kendi haklılığını kanıtlamak için kullanmakta ne kadar mahir olduğunu biliyoruz. Ama, uluslararası sularda hiçbir hak ve yetkileri yokken o gemiye neden böyle bir operasyon yaptıklarına buldukları bu kılıf, tam bir yüzsüzlük ve şerefsizlik örneği. Kendi askerlerinin dramından bir barbarlık masalı türetme gayretkeşliği içinde, o gemiye hangi hakla çıktıklarını izah edeceklerine, hiç bir silahı olmayan sivil Aktivistlerin askerlerine saldırıda bulunduğu iddiasını ciddi ciddi söyleyebiliyorlar. Herhalde hiçbir dünyalının vicdanı bu kadarını kaldırmaz artık.. bu kadar şerefsizliğe pes doğrusu…
Yorumlar kapalı.