İnsan ömrü geriye dönüşü olmayan devamlı olarak ileri doğru akıp giden bir süreçtir. Bu sürece ömür diyoruz.
Herkes bu dünyada kendisi için takdir edilmiş olan ömrünü yaşar. Nihayetinde ecel gelir ve dünya hayatı sona erer.
İmanımızın gereği olarak yeniden diriltileceğimize ve yaptığımız işlerin hesabını vereceğimize inanıyoruz. Bu inancımız bizlerin bu fani hayatta iken baki hayatı kazanabileceğimizin de işaretini vermektedir.
Hz. Peygamberimiz Medine’ye hicret yolunda okuduğu İlk hutbelerinde bundan bahsetmiş ve “Rabbinizle aranızda hiçbir tercüman olmaksızın Rabbinize mülaki olacaksınız ve her hal ve hareketinizden hesaba çekileceksiniz.” Buyurmuştur.
Kur’an-ı Kerim ayetlerinde de büyük ya da küçük her amelin sahibine gösterileceği, kişilerin yaptıkları amelleri görmekten korkacakları ifade edilmektedir.
Yine Hz. Peygamberimizin hadislerinden öğreniyoruz ki herkes, ömrünü nerede geçirdiğinin, vücudunu nerelerde yıprattığının, bildikleri ile ne tür ameller işlediğinin ve kazandıklarını nereden kazanıp nereye harcadığının hesabını vermeden yerinden kımıldayamayacak.
Bizlerin bu bilinç ve şuur ile gelip geçen ömrümüzün muhasebesini yapmamız, düşünmemiz, gelecek için daha iyi işlere niyet etmemiz, ömrümüzün faziletini ve bereketini artıracaktır.
Ayet-i Kerimede Yüce Rabbimiz mealen şöyle buyuruyor.”Sizi düşünüp öğüt alacak olanların düşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size ayrıca uyarıcı (Peygamber) de gelmişti.” .”(Fatır Suresi. Ayet.37)
Yine Asr Suresi ayetlerinde şöyle buyruluyor. “Zamana andolsun ki insan ziyandadır. (Ömrü her an tükenmektedir.) Ancak iman edip yararlı işler işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna. (onlar ziyanda değildirler)” (Asr Suresi. Ayet.1-3)
İşte bu günlerde sonuna geldiğimiz bir miladi yılı tamamlarken ve yeni bir yıla girerken, biraz da bu pencereden bakarak ömrümüzün muhasebesini yapalım gelip geçici heveslerimiz bizim dünya ve ahiret hayatımızı zarara sokmasın. İnsan olarak bizim ömrümüz heba edecek kadar değersiz, Allah’a isyan yolunda harcayacak kadar ve israf edecek kadar ucuz olmadığı gibi, lüzumsuz iş ve işlemlerle oyalanacak kadar da lüzumuz değildir.
Hayatın gereği olarak yıllar biter yeni yıllar gelir. Ömrü olanlar daha nice yeni yıllar görür. İşte bir yılı daha geride bıraktık yeni bir yılın önündeyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle yeni gireceğimiz miladi yılın hayırlara vesile olmasını dilerim.
Muhsin ÖZDEMİR
Yorumlar kapalı.