Hz. Ebu Bekir R.A ilk
Müslümanlardan olup, Kureyş Kabilesinin Teym Oğulları soyundandır. Asıl adının
Abdul Kâbe olduğu veya Müslümanlığından sonra adının Abdullah olduğu
söylenmektedir.
Babasının adı Ebu Kuhafe,
annesinin adı da Ümmlhayrdır. Lakabı “Sıddık” yani çok tasdik edici, sadakat
timsali demektir.
Cahiliye
döneminde ticaret ile meşgul olan, sadakati ve dürüstlüğü, merhameti de herkesçe
malum olan bir kişiliğe sahiptir.
Hz.
Peygamberin yakın dostudur. İslam’ın gelişinden sonra ilk iman edenlerin içinde
yer almıştır. İslam’a girdikten sonra yaptığı ilk ve en önemli iş, köleleri
para vererek satın almak ve sonra da azat etmek olmuştur. Çünkü ilk gelen
ayetler kölelere özgürlükten bahseder. İslam’ın insan iradesinin ve hürriyetinin
tutsak edilmesine razı olmaz. Bu bilinç ile Hz. Ebu Bekir de varlıklı bir kişi
olarak köleleri satın alıp azat etmeye başlamıştır.
Hz.
Ebu Bekir’in telkin ve tavsiyeleri ile Mekke’de onlarca kişi İslam’ı seçmiş,
iman şerefi ile müşerref olmuştur.
Hz.
Ebu Bekir servetini iman yolunda harcamış, vefatında varislerine bırakacağı
malı mülkü kalmamıştır.
Mekke
devrinde bir ara Habeşistan’a hicret etmeye teşebbüs etmiş, ancak kendi
yokluğunun Mekkeli fakir Müslümanlar için daha kötü olacağını düşünerek vaz
geçmiştir.
Miraç
sonrası Hz. Peygamberi ilk tasdik eden, Hicret yolunda Hz. Peygambere
arkadaşlık eden O’dur. Kur’an Tevbe suresinin 40. Ayetinde O’na işaret eder.
Başta
Bedir Muharebesi olmak üzere Hz. Peygamber ile birlikte pek çok muharebeye
katılmış, büyük kahramanlıklar göstermiş, mali bakımdan askeri desteklemiş,
İslam uğruna kendi öz oğlunu bile karşısına alarak imandaki sadakatinin
derecesinin yüksekliğini göstermiştir.
Hz.
Peygamber O’nu hac emiri tayin etmiş, vefatından evvelki hastalık günlerinde
ise, kendi yerine geçerek Mescid-i Nebevide cemaate namaz kıldırma, imamlık
yapma görevini vermiştir.
Hz.
Peygamberin vefatından sonra, Hz. Ömer’in teklifi ile sahabenin büyük
çoğunluğunun oyunu alarak halife seçilmiş, hilafet makamında kaldığı iki yıl
boyunca Adaletten taviz vermemiş, dinden dönenlerle mücadele ederek iki yılını
doldurmuş ve Hz. Peygamber gibi O da 63 yaşında iken Hakk’a yürümüştür. Kabri
Hz. Peygamberimizin kabrinin ayakucundadır. Burası, önceden Hz. Ayşe
Validemizin odası idi. Hz. Peygamberimiz oraya defnedildi. Hz. Ebu Bekir de Hz.
Ayşe’nin babasıdır.
Hz.
Ebu Bekir R. A ın çok veciz ifadeleri ile irat ettiği, İslam inancının özünü
yansıtan ilk hutbesini sizlerle paylaşmak isterim.
O
Halife seçildiği ilk günlerde okuduğu ilk hutbesinde şöyle diyordu.
“Ey İnsanlar!
Sizin en iyiniz
olmadığım halde sizin işlerinizi idare edip yönetmek üzere sizin başkanınız
olarak seçilmiş bulunuyorum. Şayet sizin bana tevdi ettiğiniz görevimi yerli
yerinde yaparsam bana yardım ediniz. Yanlış hareket ve davranışta bulunursam
bana doğruyu gösteriniz.
Doğruluk itimat ve
emniyettir. Yalancılık ise, hainlik ve itimata karşı si istimaldir. Yani halkın
itimadını kötüye kullanmaktır. ,
Güçsüz olanınız
şayet haklı ise, hakkını alıncaya kadar benim yanımda en güçlü olanınızdır.
Sizin güçlü olanınız ise şayet haksız ise hak sahibine hakkını verinceye kadar
benim yanımda en güçsüzünüzdür. Haklı ya da haksız olmanızın ölçüsü güçlü ya da
zayıf olmanız değildir.
Bir millet Allah yolunda
gayreti terk ederse, belaya duçar olur. Bir milletin fertleri arasında
kötülükler yaygınlaşırsa Allah o milletin hepsine umumi bela verir.
Allah’a ve
Resulüne itaat içinde olduğum sürece, siz de bana itaat ediniz. Şayet ben
Allah’a ve Resulüne isyan teşkil edecek davranışlar içinde olursam, o zaman
sırf bana olan sevgi ve saygınızdan dolayı bana itaat etmeniz gerekmez.
Allah’ın rahmeti üzerinize olsun.”
Yorumlar kapalı.