7
Haziran milletvekili genel seçiminin üzerinden tamı tamına 146 altı gün geçti.
Anayasal zorunluluk gereği dün yeniden sandık başına gittik.
Çok
çetin geçen bu yaklaşık 5 aylık dönemde 100’ü aşkın güvenlik mensubunun şehit
edilmesi, 200’ü aşkın sivilin ölümü üzerinden çok şeyler söylendi. Kimi tüm bu
ölümlerden siyasi rant elde etmenin peşine düştü. Ne kadar çok ölüm olursa,
akan kanın kendilerini besleyen bir gıda olduğunu pervasızca çıkışlarıyla ifşa
edip hepimizi bir korku tünelindeki bilinmezlik sarmalına düşürmeye, kaostan
nemalanmaya; kimi olup bitenlerin idari yetkinlik ve yetersizliklerden, dış
politika rotasında istemedikleri istikametin yan ürünü olduğundan hareketle bir
kazanç devşirmenin söylemine sarıldılar. Çok uluslu güçlerin teşeronu DEAŞ,
MLKP ve PKK’dan HDP’e, DHKP-C’den CHP’ye FETÖ’den tüm muhalefete
kullanabilecekleri siyasi argümanlar yaratılıp servise sunuldu. Amaç seçimlerin
ertelenmesi, bu olmazsa en azından şaibe karıştırılması için gerekli
manipülasyon ve provokasyonların kurgulanıp uygulama alanına sokulması idi.
Ama, şu ana kadar bekledikleri sonucu alamadılar.
Aslında
bir başka zaman diliminde olsaydık bugün, gündemimizin ilk maddesi Antalya’da
15-16 Kasım’da yapılacak G20 Liderler Zirvesi olurdu. Dünyanın en
büyük 20 ekonomisini buluşturan G20’nin 2015 yılı dönem başkanı olan Türkiye,
G20 Liderler Zirvesi’ne ilk kez ev sahipliği yapacak.
G20,
dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan 19 ülkeden ve Avrupa Birliği
Komisyonu’ndan oluşuyor. Bu ülkeler: Türkiye, İngiltere, Japonya, Kanada,
Almanya, Fransa, İtalya, Rusya, Avustralya, Brezilya, Arjantin, Hindistan, Çin,
Endonezya, Meksika, Suudi arabistan, Güney Afrika, Güney Kore, ABD ve Avrupa
Birliği Komisyonu.
G20
Dönem Başkanı ülkenin Zirve’ye kendi belirleyeceği bir ülkeyi davet etme hakkı
bulunuyor. Türkiye bu hakkını Azerbaycan’dan yana kullandı. G20 ülkeleri
dışında, davet edilecek olan ülkeler; İspanya (Daimi davetli), Singapur Küresel
finans merkezlerinden biri olması nedeniyle), Malezya (ASEAN Dönem Başkanı
sıfatıyla), Zimbabwe (Afrika Birliği Dönem Başkanı Sıfatıyla), Senegal (NEPAD
Dönem Başkanı sıfatıyla) olarak sıralanıyor.
Bu
devler zirvesinin yaratacağı devasa toplumsal hareketliliğin ve atmosferin
oluşturması beklenen ivme ne yazık ki, seçim atmosferinin gölgesinde kaldı. Ne
bu zirvenin politik kazanımları, ne de ekonomik anlamda ülke prestijine katkıları
üzerinde hiç durulmadı desek yeridir.
Her
neyse.. dönelim gündemimize. Bu yazının yazıldığı an itibariyle henüz seçim
sonuçları noktasında belirginleşen bir netlik görülmüyordu. Ajanslara düşen
bazı can sıkıcı adi vak’aları saymazsak seçimlere düşürülmek istenen şaibe ve
gölgelerin yaşanmadığı en büyük sevinç kaynağımız. Seçim sonuçlarının da aynı
demokratik olgunlukla, milli iradenin bir zaferi olarak kabullenilmesini ve
kaotik ortamdan çıkışın anahtarı olmasını diliyorum.
Dileğim,
“İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak etme Allah’ım”.
Yorumlar kapalı.