Önce konu ile ilgili ayetleri okuyalım daha sonra ise hadisi
Nebevileri okuyalım ve konu üzerinde okumaya devam edip notlar alalım. Şu
mübarek iklimde her birimizin gayesi Hakkın rızasına ermek olmalıdır. Mamafih
durum böyle ise o takdirde yolculuğa başlayıp rıza denizinde kulaç atmaya
çalışalım. Zor ve meşakkatli olan rıza yolculuğu, tadına erenler için ise büyük
bir zevke dönüşebilir.
“Onları yola getirmek senin boynuna borç değildir, ancak Allah
dilediğini yola getirir. Yaptığınız her iyilik sırf kendiniz içindir. Siz
yalnızca Allah rızasını gözetmenin dışında infak etmezsiniz. İyilik cinsinden
ne infak ederseniz o size aynen ödenir. Size hiçbir şekilde haksızlık yapılmaz.”
(Bakara/272)
“O halde binasını Allah korkusu ve Allah rızası üzerine kurmuş olan mı
hayırlıdır, yoksa binasını yıkılmak üzere olan bir uçurumun kenarına kurup da
onunla birlikte cehenneme yuvarlanan mı daha hayırlı? Allah, zalimler güruhunu
hidayete erdirmez.” (Tevbe /109)
“İşte onlara, sabretmelerinden ötürü mükâfatları iki defa verilecektir.
Bunlar kötülüğü iyilikle savarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan da Allah
rızası için harcarlar.” (Kasas / 54)
“Sonra bunların izinden ard arda peygamberlerimizi gönderdik. Meryem
oğlu İsa’yı da arkalarından gönderdik, ona İncil’i verdik ve ona uyanların
yüreklerine bir şefkat ve merhamet koyduk. Uydurdukları ruhbanlığa gelince onu,
biz yazmadık. Fakat kendileri Allah rızasını kazanmak için yaptılar. Ama buna
da gereği gibi uymadılar. Biz de onlardan iman edenlere mükâfatlarını verdik.
İçlerinden çoğu da yoldan çıkmışlardır.”
(Hadid / 27)
Kâinatın Sultanı Hz. Rasülün(sav)’in dilinden rıza ifadeleri
ve billur damlaları:
Sa’dİbnuEbîVakkâs
(ra) anlatıyor: “Resülullah (sav) buyurdular ki: “Âdemoğlunun
saadet sebeplerinden (Mutluluk ve huzur) biri de Allah Teâla’nın hükmettiğine
rıza göstermesidir. Şekâvet (sebepleri)nden (Mutsuzluk ve azgınlık) biri de
Allah Teâla’ya istihareyi[1] terk
etmesidir. Keza şekâvet sebeplerinden bir diğeri de Allah’ın hükmettiğine razı
olmamasıdır.”
Hz. Ebu Hureyre (ra) anlatıyor:
“Resûlullah (sav) buyurdular ki: “Kuvvetli
mü’min, Allah nazarında zayıf mü’minden daha sevgili ve daha hayırlıdır.
Aslında her ikisinde de bir hayır vardır. Sana faydalı olan şeye karşı gayret
göster. Allah’tan yardım dile, acz izhar etme. Bir musibet başına gelirse:
“Eğer şöyle yapsaydım bu başıma gelmezdi!” deme. “Allah takdir
etmiştir. Onun dilediği olur!” de! Zira “eğer” kelimesi şeytan
işine kapı açar.”
Abdullah İbnuAmrİbni’l-Âs (ra) anlatıyor:
“Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Allah’ın
rızası babanın rızasından geçer. Allah’ın memnuniyetsizliği de babanın
memnuniyetsizliğinden geçer.”[2]
İbnuMüseyyeb
anlatıyor: “Süheyb (ra) muhacir olarak Mekke’den yola çıktı. Kureyş’ten
bazıları onu takibe başladılar. Bunun üzerine o da devesinden inerek sadağında
ne kadar ok varsa hepsini çıkardı. Takipçilere: “Allah’a kasem olsun
oklarımın hepsini atıncaya kadar bana yetişemezsiniz. Sonra elimde durdukça
kılıcımı kullanacağım. Eğer dilerseniz, size Mekke’de toprağa gömdüğüm malın
yerini söyleyeyim, mukabilinde siz de beni serbest bırakın, yoluma devam
edeyim” dedi. Takipçiler teklifini kabul ettiler. (O da sağ salim yoluna
devam etti). Resûlullah (sav)’ın yanına varınca şu ayet nazil oldu: “İnsanlardan
öyle kimse de vardır ki, Allah’ın rızasını isteyerek nefsini satın
alır…” (Bakara, 207). Hz. Peygamber (sav): “Ebu Yahya’nın alış-verişi kârlı oldu”
der ve ayeti tilavet buyurur.
Yorumlar kapalı.