Bereket ve barış iklimi içinde bir yolculuğa çıktın. Farkındasın ya da değilsin, bilinçli ya da bilinçsiz bir yolculuktasın, şuurlu ya da şuursuz bir şeye mutlaka rağbet ediyorsun demektir. O takdirde kendi kendine sormalısın:
Rağbetin neye?
Kime ya da kimlere rağbet ediyorsun? Neye ya da nelere rağbet ediyorsun? Hangi şeyleri gözünde büyütüyorsun? Senin için olmazsa olmaz dediklerin, aslında rağbet edegeldiklerindir. Vazgeçemediklerin rağbet ettiklerindir. Öncelediğin, tercih ettiğin, senin rağbet ettiklerindir.
Şimdi işte liste yapma zamanınıdır. Bu şekilde kendine bir puan vermiş olursun. “Canım, ciğerim, bir tanem, onsuz yapamam, hayatım…” dediklerini bir daha gözden geçir. Hiç olmazsa gözünün önünden geçir. O zaman göreceksin ki değer verdiklerin aslında sensin. Ya da değer verdiklerin senin aynada görünen suretindir. Resmini görmekten hoşlanmış isen senin kayda değer değerlerin var demektir. Resimde gördüklerinden hoşlanmamışsan anla ki senin değerlerin ve değer verdiklerin değersiz demektir. Rağbet ettiklerin değersiz ve kıymetsiz ise sende değersiz ve kıymetsizsin demektir. Şimdi bak. Dünyada neye rağbet edip yanına aldın? Ahrette rağbet edip yanında bulundurmak istediklerin neler? Yüzün ağardı mı? Gözün aydın oldu mu?
Azmış insan, sapmış insan, saptıran insan, kendisini kudretli zanneden insan, servetinin kendisine yeteceğini sanan insan, şehvetinin esiri olmuş insan, nefsinin kulu olmuş insan rağbetini dünyalıklar tarafında kullandı ve azdı. “Hâlbuki ona ne malı ne de kazancı fayda verdi” “Hayır, İnsan azmakla azdı, kendisini müstağni(Muhtaç olmayan) zannetti, hâlbuki bilmiyordu ki Rabbine dönecekti”
Bakar mısın? Mübarek bir iklimin evvelinde, Recep ayının başında Regaib ile uyarılıyorsun. Değer verdiklerinle uyarılıyorsun. Bir envanter çıkarman gerekiyor.
Neye rağbet ediyorsun?
Şimdi kandil gelmiş neyime… Gelsin kandil, gitsin kandil. İçimde yanmayan kandil, evimi aydınlatmayan kandil, çarşı ve pazarımı aydınlatmayan kandil, gelse ne olur, gitse ne olur. İçimizi aydınlatıp da kardeşliğe, barışa hak ve hakikate rağbetimi artırmayacaksa kandil gelse ne olur. Olsa olsa bir simit kadar hatırı olur.
Eğer rağbetim iyiliği hakim kılmaya ise, hayırda yarışmaya ise, yeryüzünü yeniden imara ise, müminlerin izzetine, kafirlerin zilletine ise, reğaibin kutlu olsun kardeşim. Üçaylar’ın mübarek olsun. “Kutlu olsun sana miracı mübin”
Sor kendine: “En çok istediğim, en çok meşgul olmayı arzuladığım şey, hayatımda birinci sıraya koyduğum, asla onsuz olmaz dediğin şey nedir? Cevabın işte sensin.
Neyi arıyorsak, neye rağbet ediyorsak biz oyuz,
Kutsi Hadiste şöyle denmemiş miydi? “Yürüyerek gelene, koşarak giderim”
“Kulunun tövbesinden, can bağışlanmış biri gibi sevinen” o zaman rağbetin hakkın affına ve merhametine olsun.
“İnsan rağbet ettiğini heceler..” “Dervişin fikri ne ise zikri de odur” “ Her kap içindekini sızdırır.”Konuşmana ve dilinden dökülene dikkat et. Konuştuğun ve dinlemekten hoşlandığındır senin rağbet ettiğin.
Allah, Reğaib gecesinde kendisiyle olan her yüreğe armağanlar sunar, edilen duaları-tevbeleri kabul eder. Yaklaşana o’da yaklaşır. Şimdi kapıyı çalma vaktidir. Yaklaşma vaktidir. Yalvarma vaktidir.
Sevmeye ve sevilmeye kendini adamış, hoş olanı görmeye ve gördüğünü hoşca görmeye sevdalı olan yürekli Müslüman rağbetin kutlu olsun. Gecen ve gündüzün mübarek olsun. “ Ey Mutmain ( Huzuru yakalamış) olan nefis! Rabbinden razı olarak ve Rabbinin de senden razı olduğu halde dön. (Rıza makamındaki) kullarımın arasına gir. (gir ki cennetime de girmiş olasın”
Neye rağbet ediyorsun?
Şimdi Reğaib bir adım daha geldi değil mi? İşte sorgulamaya başladın. Artık rağbet ettiklerin belirlendi. Şimdi bu gece ve gelecek geceler soruları çoğaltmanın zamanıdır. Şimdi sormakla nefsini hesaba çekmeye başladın. Aslında sende bir kutlu yolculuk başladı. Yolculuğun hayırlı olsun. Yolun açık ve yolculuğun mübarek olsun. Kandil yandı ve kandilin mübarek olsun.
“Allah’ım Receb ve Şaban aylarını bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır”
Yorumlar kapalı.