Sahip olduğumuz en önemli değerimizi ön plana çıkarmaya çalıştığımız son yıllarda, bir öneri de Hz.
Pir Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı’ndan geldi. Vakıf, Şeyh Şaban-ı Veli’nin 450’nci vefat yıl dönümü olan 2018 yılının UNESCO tarafından ‘Şeyh Şaban-ı Veli Yılı’ ilan edilmesi için proje üretme çalışması içine girdi. Kastamonu’nun tanıtımının yanı sıra gelişimine de katkı sağlayacak olan bu proje, büyük bir adım atılmasına sebep olacak. Evliyalar Şehri Kastamonu… Geçmişten bu yana Kastamonu’nun 70 bin evliyaya ev sahipliği yaptığı söylene gelir. Merkez ile birlikte ilçelerde bulunan yüzlerce türbe de bu söylemlerin kanıtı niteliğinde. Bilinenler kadar bir de bilinmeyenler vardır Kastamonu evliyaları arasında. Ancak Kastamonu dendiğinde akla ilk gelen inanç merkezi, yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekânı Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi’dir.
Kastamonu’nun yetiştirdiği en büyük evliyalardan olan Şeyh Şaban-ı Veli, Halveti Tarikatı’nın şeyhliğini yaparak uzun yıllar türbe ve külliyesinin bulunduğu bölgede ilim irfan dağıttı. Sadece Kastamonu ve Türkiye için değil, Türk Dünyası için de büyük bir kazanım olan Şeyh Şaban-ı Veli, ilmi ve irfanı ile Kastamonu’yu medeniyetin, maneviyatın beşiği haline getirdi. İsmi Hacı Bektaş-ı Veli, Hacı Bayram-ı Veli, Mevlana Celaleddin Rumi ile birlikte anılan Şeyh Şaban-ı Veli Hazretleri, Anadolu’nun dört hilafet direğinden biri olarak da hafızalara kazınmış durumda. Herkesin manevi dünyasına seslenen ve herkesin kendinden bir şeyler bulabildiği Hz Pir Şeyh Şaban-ı Veli, vefatının üzerinden geçen yaklaşık 450 yıl boyunca arkasında büyük bir aydınlık bıraktı. Vefatının ardından yüzyıllar geçmesine rağmen, türbe etrafındaki manevi hava kendisini ziyaret edenlere farklı duygularla beraber manevi hazzı yaşatmaya devam ediyor. Kastamonu’da doğmuş, yetişmiş ve kendisini Allah yoluna adamış olan, pirlerin piri olarak bilinen Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli, Kastamonu’da en önemli değerlerimiz arasında yer alıyor. Konya için Mevlana, Ankara için Hacı Bayramı Veli, Nevşehir için Hacı Bektaş-ı Veli ne ise Kastamonu için de Şeyh Şaban-ı Veli onu ifade ediyor. Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli aynı zamanda sadece Kastamonu ve Türkiye sınırları içinde değil, Halveti Tarikatı’nın uzandığı her yerde tanınan, bilenen ve saygı gören bir şeyhtir.
KASTAMONU İÇİN 2018…
Şehir için son derece önemli inanç merkezlerden biri olan Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi, son yıllarda yapılan restore çalışmaları ve çevre düzenlemeleri ile yeni bir yüze sahip oldu. Türbe ve külliye, her geçen yıl ziyaretçi sayısına yenilerini ekliyor. Sahip olduğumuz en önemli değerimizi ön plana çıkarmaya çalıştığımız son yıllarda, bir öneri de Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı’ndan geldi. Vakıf, Şeyh Şaban-ı Veli’nin 450’nci vefat yıl dönümü olan 2018 yılının UNESCO tarafından ‘Şeyh Şaban-ı Veli Yılı’ ilan edilmesi için proje üretme çalışması içine girdi. Kastamonu’nun tanıtımının yanı sıra gelişimine de katkı sağlayacak olan bu
proje, büyük bir adım atılmasına sebep olacak. Kastamonu’nun gelişmesini isteyen kanaat önderleri de talep edilen projeyi onaylayıp destek verirlerse şehir için yeni bir dünyanın kapıları aralanmış olacak ve deyim yerindeyse adeta tanıtım sıçraması yapılacak. İlgili ve yetkili kurumların Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı tarafından planlanan ve gündeme getirilen projeye yeterli desteği sağlaması halinde 2018 yılı Kastamonu için yeni bir başlangıcı olacak gibi görünüyor.
“ÖNERİLER ÜYE DEVLETLER TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLİYOR”
UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) Genel Merkezi iki yılda bir, UNESCO Üyesi
devletlerin katılımı ile genel konferanslar sırasında, üye devletler tarafından önerilen anma ve kutlama yıldönümlerini de görüşerek karara bağlıyor. UNESCO tarafından hazırlanan başvuru formlarına göre yapılan öneriler, yürütme kurulu tarafından görüşülüyor ve uygun bulunanlar genel konferansın onayıyla kesinlik kazanıyor. Bu kapsamda da her genel konferans döneminde her üye devlete UNESCO hedef ve idealleri ile ilgili alanlarda insanlığa yararlı olan tanınmış kişi veya olaylardan oluşan 4 öneri sunma hakkı veriliyor. Önerilen kişi veya olayın yıldönümünün 50 ve katları olması şartı bulunuyor. UNESCO Türkiye Millî Komisyonu, dönemsel başvuru takvimine uygun olarak ilgili bakanlıklara, üniversitelere, STK’lara ve diğer kurum ve kuruluşlara ilgili UNESCO formlarını ve UNESCO tarafından belirlenmiş ölçütleri göndererek anma ve kutlama yıldönümlerine uygun öneriler yapılmasını isteyip, gelen önerileri Yönetim Kurulu’nda değerlendirerek UNESCO’ya iletilecek adayları belirliyor. Belirlenen isimlerin önce UNESCO Yürütme Kurulu, ardından Genel Konferans tarafından onaylanmasından sonra UNESCO Türkiye Millî Komisyonu, konuyu basın-yayın araçlarıyla kamuoyuna ve yazışmalar yoluyla ilgili kurumlara duyurarak gerekli farkındalıkların yaratılmasına çalışıyor, etkinlikler yapılmasını teşvik edip, bu etkinliklerden Yönetim Kurulu tarafından uygun görülenleri uzman ve akademisyen desteği ile danışsal olarak ve UTMK ve UNESCO Genel Direktörlüğü
tarafından hazırlanan yıldönümü logosunu vererek destekliyor.
“HZ. PİR HALVETİLİĞİN UZANDIĞI HER YERDE TANINAN BİR DİN BÜYÜĞÜDÜR”
Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı tarafından hazırlanan projede şu değerlendirmelerde bulunuldu;
“UNESCO Türkiye Millî Komisyonu tarafından önerilen ve UNESCO Genel Konferansı tarafından kabul gören anma faaliyetleri 1981’de Mustafa Kemal Atatürk’ün 100’üncü doğum yılı anma faaliyeti ile başlamış, bugüne kadar sayısı 23’e ulaşmıştır. Bunlar arasında Mimar Sinan, Mevlâna Celâleddin-i Rûmî, Şeyh Gâlip gibi uluslararası niteliği olan figürlerin yanında İsmail Gaspıralı, Hasan Ali Yücel, Halide Edip Adıvar gibi daha bölgesel ya da millî karakterde isimler de mevcuttur. Son olarak 2013 yılında 2014-2015 yılları anma etkinlikleri için yapılan konferansta 2014 yılı için dört anma faaliyeti belirlenmiştir. 2015 yılı için herhangi bir anma faaliyeti mevcut görünmemektedir. Verilen örneklerden Şeyh Şaban-ı Veli Hazretlerinin vefatının (1568) 450’nci yıldönümü olan 2018 yılının UNESCO Genel Konferansına 2018-2019 dönemi anma etkinliklerini belirleyecek olan 2017 yılı toplantısında teklif edilebileceği anlaşılmaktadır. Ancak öncelikle UNESCO Türkiye Millî Komisyonu’nun bu projeye ikna edilmesi gerektiği açıktır. Bahsi geçen dönem için pek çok teklifin yapılacağı göz önüne alınacak olursa Hz. Pîr’in vefatının 450’nci yılı anma etkinlikleri için önceden yapılacak hiçbir gayretin erken sayılmayacağı aşikardır. Şeyh Şaban-ı Veli Hazretleri yalnız
Türkiye’de değil, Halvetîliğin ve Şabaniye’nin kollarının uzandığı her coğrafyada tanınan, sevilen bir din büyüğüdür. UNESCO Genel Konferansıma sunulacak öneride Hz. Pîr’in sevenlerinin yoğunlukla bulunduğu diğer ülkelerden de destek alınabilir. Nitekim UNESCO Yönetim Kurulumun kararına göre, birden fazla ülkede idrak edilecek anma faaliyetleri için ülkelerin birlikte başvuru yapması gerektiği belirtilmiş, bu cümleden sözgelimi Hz. Mevlâna’nın doğumunun 800’üncü yıldönümü olan 2007 için Türkiye, Mevlâna Hazretleri’nin doğum yerini bugünkü toprakları içinde bulunduran Afganistan ile (ve hatta Mısır ve İran’ın da desteğiyle) birlikte başvuruda bulunmuştur. Şeyh Şaban-ı Velî Hazretleri için belki ortak bir başvuruya ihtiyaç yoktur. Ancak başka ülkelerden alınabilecek destek bu konuda yardımcı olabilir.” (Hilal Akkirpi)
Yorumlar kapalı.