CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL:
– “TABİİ Kİ PROBLEMLERİMİZ VAR. ŞÜPHESİZ Kİ
BUNLARIN BAŞINDA TERÖRLE MÜCADELE GELİYOR”
– “FİKRİNİ, DÜŞÜNCESİNİ ŞİDDETTEN UZAK BİR
ŞEKİLDE İFADE ETMEK İSTEYEN HERKESE BU ÜLKE HER ZAMAN MÜSAADE EDECEKTİR”
– “AMA KİM Kİ ŞİDDETE KİM SİLAHA SARILIRSA
MÜSAADE EDİLMEYECEK VE SONUNA KADAR MÜCADELE EDİLECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Fikrini,
düşüncesini şiddetten uzak bir şekilde ifade etmek isteyen herkese bu ülke her
zaman müsaade edecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kastamonu Valiliği
tarafından onuruna düzenlenen akşam yemeğinde, milletvekilleri, bürokratlar, iş
adamları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, şehit aileleri ve gaziler ile
buluştu.
Gül, yemek önceci yaptığı konuşmada, Anadolu’da çok
büyük bir hareketin bulunduğunu ifade etti. İşadamları ile birlikte ülkenin
ayağa kalktığını ifade eden Gül, “Bugün şu gerçek ki Anadolu’da büyük bir
hareket var. Çok büyük bir dinamizm var. Cumhurbaşkanı olarak nereye gidersem bu
heyecanı görüyorum. Bunu Kars’a gittiğimde de gördüm, Edirne’ye gittiğimde de
gördüm. Bunu Anadolu’nun her tarafından gördüm. Anadolu’da kendisine geliyor.
Tekrar tüm Türkiye, tüm şehirlerimizle birlikte ayağa kalkıyor. Kastamonu nasıl
gelişiyorsa Türkiye’nin bütün şehirleri de çok gelişiyor. Zenginlik kendisini
göstermeye başladı.” dedi.
“YOLLAR ANADOLU’YU BAĞLADI”
Yapılan yol atağının tüm şehirleri birbirine
bağladığını anlatan Gül, şöyle devam etti:
“En büyük değişikliklerden birisi bütün Anadolu
şehirleri birbirine bağlanıyor. Sizler yol dediğimizde belli yollarla
doldurduk. Ama Anadolu şehirleri birbirlerine çok bağlanmaz dediler. Geliş
gidişler zor dediler. Şimdi çok şükür yolları çift yollarla kapladık. Bütün
bunlar tüm şehirlerimizi birbirine bağladı.”
Tüm gelişmelere rağmen ülkenin bazı sıkıntılarının
bulunduğunu da belirten Gül, bu sıkıntıları görmezden gelme adetinin
bulunmadığını ifade etti.
Ülkenin özgüven kazanması için güzel icraatları
paylaşmak istediğini belirten Gül, “Tabi ki sıkıntılar var, problemler var.
Tamamen üstünü çizme gibi bir derdimiz yok. Tamamen toz pembe gibi bir tablo
çizme adetim yok. Türkiye’deki gelişmeyi Türkiye’deki kalkınmayı ve bunu bütün
illerimizde gördüğümü bu gerçeği de herkesle paylaşmam gerekti. Biz çok daha büyük
bir özgüven içersinde olalım. Çok daha moralimiz güçlü olsun. Biz çevremizde
neler olduğunu bittiğini de biliyoruz” dedi.
AVRUPA’DAKİ EKONOMİK KRİZ
Dünyanın herhangi bir yerindeki gelişmeleri anında
televizyonlardan öğrenilebildiğini vurgulayan Gül, tüm Avrupa ve dünya ile
ülkenin entegre olduğunu da kaydetti. Gül, “Eskiden ancak gazetelerden okurduk
veya birisi bir şey anlatırsa öğrenirdim, şimdi öyle bir şey yok. Artık
televizyonlarımızda canlı olarak Avrupa’daki İspanya’daki neler oluyor günlük
görüyoruz. Yunanistan nasıl, Fransa nasıl, Portekiz’de neler oluyor. Bütün
bunları görüyoruz. Komşumuz Suriye’de neler oluyor. İran nasıl, nelerle
uğraşıyor, buralarda neler oluyor. Bütün bunları biliyoruz. Dolayısıyla ister
batımıza bakalım, ister Avrupa’ya bakalım neredeyse bütünleşmiş vaziyetteyiz.
Gümrük birleşmiş vaziyette neredeyse. Gümrükler sıfır, Avrupa’da Almanlar bize
istediğini satar, bizde onlara istediğimizi satacak haldeyiz. Artık beraberiz.
Ortadoğu’nun zaten bir parçasıyız.”
Gül, Avrupa’nın ve dünyanın sorunlarına da değindi.
Avrupa ülkelerinin işsizlik oranın yüzde 25’lere ulaştığını vurgulayan Gül,
Avrupa’da insanların borçlarını nasıl ödeyeceğini bilmediğini ifade etti. Gül,
Avrupa ülkelerinin sorunlarını şöyle sıraladı:
“Şöyle bir baktığımızda Avrupa’nın ne büyük
sıkıntıyla karşı karşıya olduğunu görüyorsunuz. Ne büyük ekonomik sıkıntılar
çektiğini hepimiz biliyoruz. İşsizliğin bazı ülkelerde yüzde 25 oranlarına
kadar ulaştığını biliyor musunuz. Nüfusun yüzde 25”i işsiz. Avrupa ülkelerinden
bahsediyoruz. Bunlar en zengin ülkeler, buradan bahsediyorum. Bu ülkenin
borçlarına baktığınızda nasıl ödeyeceklerini tamamen şaşırmış vaziyetteler.
Avrupa’da büyük bir ümitsizlik var. 1, 2, 3 ülke değil Avrupa’nın neredeyse
yarısı bu şekilde. Büyüme diye bir şey yok.Ekonomi büyümesi yok. Bu bir yıl
içinde değil, birkaç yıldır böyle olduğu gibi önümüzde de belki birkaç yıl daha
böyle devam edecek” dedi.
“KÖTÜ MANZARAYI ÜZÜLEREK ANLATIYORUM”
Avrupa’daki ekonomik sıkıntının Türkiye’deki
ihracatı da olumsuz etkilediğini savunan Gül, Avrupa’daki durumu üzülerek
anlattığını belirtti. Gül, “Böyle olmasını hiç istemeyiz. Çünkü oralarda işler
böyle olursa bizim işlerimizi de kötü etkiliyor. Çünkü bizim ihracatımızı da
engelliyor. Buradan sattığınız satacağınız mallarda azalıyor. Dolayısıyla bu
kötü manzarayı anlatırken sevinerek değil üzülerek anlatıyorum ama sadece
dikkatinizi çekiyorum” diye konuştu.
“KENDİ HELİKOPTERLERİNİ DE SURİYELİLER VURUYOR”
Doğu da komşuların da büyük sıkıntılar içerisinde
olduğunu belirten Gül, Suriye uçaklarının kendi şehirlerini bombaladığını,
helikopterlerin ise kendi insanını öldürdüğünü ifade etti. Suriyelilerin de,
kendi tanklarını ve helikopterlerini yok ettiğini vurgulayan Gül, “Doğuya
baktığımızda Suriye’nin durumu ortada. Allah hiçbir ülkenin başına vermesin.
Bir ülke kendi kendini nasıl tüketir bunu görüyoruz. Suriye’nin uçakları kendi
şehirlerini bombalıyor. Kendi kültürel zenginliklerini yok ediyor. Kendi
helikopterleri, kendi insanını öldürüyor, kendi helikopterini, kendi tanklarını
da, Suriyeliler vuruyor. Onlar yok ediyorlar. Böyle gerçekten çok üzücü bir
manzara, gerçekten böyle bir ülkede bırakın ekonomiyi onlarca insan ülkesini
terk ediyor. Diğer yine çevrenize baktığınızda diğer büyük komşu ülkelere
baktığınızda hepsi bunlar bizim kardeş ülkelerimizdir. Ama kimi ambargolar
altında, kimi çok büyük sıkıntılar altında. Şimdi böyle bir manzara karşısında
Türkiye’nin son yıllarda yaptığı hamleler son yıllarda yaptığını büyük
başarılarımız hala Türk ekonomisi büyüyor olması, istikrara koşmuş olması,
neredeyse 40 yıl hayatımızın bir gerçeği parçası oluş enflasyonu unutmuş
olmamız,Türkiye’nin değerinin bizler tarafından iyi anlaşılması gerektiğini
gösteriyor. Bunun yeteri kadar takdir edilmediğini görüyorum” dedi.
TERÖRLE MÜCADELE SORUNU
Ülkenin en büyük probleminin terör olduğunu anlatan
Gül, ülkenin demokratik standartlar konusunda da büyük gelişim göstermesine
rağmen terörle mücadele konusunda problemler olduğunu söyledi. Ülkedeki
tabuların yıkıldığını kaydeden Gül, terörle mücadelenin süreceğini de ifade
etti.
Gül, “Tabii ki problemlerimiz var. Şüphesiz ki
bunların başında terörle mücadele geliyor. Türkiye’nin uzun yıllardır
neredeyse, 30 yıldır uğraştığımız bir mesele. Çok şükür memleketimiz sadece
ekonomik olarak gelişmedi. Demokratik standartları, hukuk standartlarımız çok
yükseldi. Şöyle bir bakıldığında 10 sene 20 sene önce tabu olarak bilinen
konuşmaya korkulan hatta ‘acaba bunu serbestleştirirsek Türkiye elden gider mi’
diye korktuğumuz birçok konu, üniversitede yaşanan olaylar, tabuydu. Şimdi ise
hayatımızın normal bir parçası. Bu hesaplar şuanda bu ülkeden kalkmış bir
vaziyette. Herkes düşüncesini rahatlıkla konuşur halde. Böyle bir ülkede silaha
sarılmak, şiddete sarılmak, teröre saldırtmak, asla hiçbir şekilde kabul
edilemez. Meşrutiyeti yoktur. Onun için bununla mücadele edeceğiz. Fikrini
düşüncesini şiddetten uzak bir şekilde ifade etmek isteyen herkese bu ülke her
zaman müsaade edecektir, nitekim müsaade ediliyor. Ama kim ki şiddete kim
silaha sarılırsa müsaade edilmeyecek ve sonuna kadar mücadele edilecektir” diye
konuştu.
Şehitlerin ailelerinin baş tacı edilmesi için
çağrıda bulunan Gül, herkesin şehit ailelerine şükranlarını açık bir şekilde
ifade etmesini istedi. Şehide şükran ifade etmenin vicdan borcu olduğunu
belirten Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“ŞÜKRANLARINIZI AÇIKCA GÖSTERECEKSİNİZ”
“Terörle mücadelede maalesef şehitler veriyoruz,
gaziler veriyoruz. Onları bir kez daha rahmetle anıyorum. Değerli ailelerine
herkese olduğu gibi Kastamonu’da da hepsine şükranlarımı sunuyorum. Bu
vesileyle de bir kez daha hatırlatıyorum ki, nerede hangi mahallede, hangi
beldede, hangi köyde, şehirde şehit ailesi varsa onu baş tacı edeceksiniz.
Onlara şükranlarınızı çok açık bir şekilde göstereceksiniz. Hiçbir şekilde
onlar kendilerini garip hissetmeyecekler. Hepimiz için büyük bir vicdan borcu
olduğu gibi bizimde aynı şeklide namus borcu, vatan borcumuzdur. Çünkü onlar en
değerli varlıklarını çocuklarını bu ülke için feda etmiş insanlardır.”
Gül’den önce konuşan Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş
ise, 27 yıl sonra kentin ilk kez Cumhurbaşkanı ağırladığını ifade etti.
Gül yemeğin ardından istirahat etmek üzere
Kastamonu’nun Daday ilçesinde bulunan İksir Tatil Köyü’ne geçti.
Yorumlar kapalı.