Kastamonu’nun Tosya ilçesi Ortalıca Beldesi’nde, Tosya Müftülüğü, Tosya Din Görevlileri Derneği ve Ortalıca Belediyesince düzenlenen etkinlikle “Kutlu Doğum Haftası” kutlandı.Ortalıca Beldesi Düğün Salonu’nda düzenlenen kutlama törenine,Tosya Kaymakamı Mehmet Türköz,protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı.Saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan kutlama programı , din görevlisi tarafından okunan Kur’an-ı Kerim’in ardından bir konuşma yapan Tosya Müftü Vekili Muhsin Özdemir, ” O bize sevgi ve barış dini olan İslam’ı tebliğ etmiştir. Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (SAV)’in kutlu doğumunun, cennet vatanımızın huzur ve mutluluğuna, necip milletimizin birlik ve beraberliğine, bütün insanlığın hidayetine, Müslümanların da peygamber ahlâkına ve yaşantısına yönelmesine vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan diliyorum.” diye konuştu.Kutlama programında yaptığı konuşmada,1989 yılından bugüne Diyanet işleri Başkanlığı’nın Hz. Peygamber’i (sav) anmaktan anlamaya şiarıyla başlatmış olduğu Peygamber sevgisi etrafında toplumumuzu bütünleştirmek amacıyla kutlana gelen Kutlu Doğum Haftası’nın 2012 yılının ana teması ise , Hz. Peygamber (sav) Kardeşlik Hukuku ve Kardeşlik Ahlakı olarak belirlendiğini ifade eden Kaymakam Türköz konuşmasında şu ifadelere yer verdi;’’Buradan harekete, “ müminler ancak kardeştir” ilahi hitabıyla kardeş olan bizler, gereksiz sebeplerle gün geçtikçe örselenene ve kaybolmaya yüz tutmuş, ihmal ettiğimiz kardeşlik duygularını ihya etme, kardeşlik hukukunu ve ahlakını yeniden hatırlatmaya amacıyla Tosya Müftülüğümüz ve din görevlileri derneğimiz böyle bir kutlama programı öngörmüşler. Bu etkinliklerde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Öncelikle bu haftanın düzenlenmesine vesile olan sevgili Peygamber’imize salat ve selam olsun . Sevgili Peygamber’imiz , ilahi vahyin ışığında ; 610 yılından itibaren 23 yıllık bir zaman diliminde, var olan toplumsal kurum ve kurallar, yozlaşmış ve çürümüş kurumlarla kuralları yıkarak yepyeni bir toplum inşa etmiştir. Herkesin bildiği gibi Peygamber’imize peygamberlik gelmeden evvel Arap Yarımadası’nda insanın fıtratında var olan değerlerden uzaklaşmış, yozlaşmış bir toplum mevcuttu. O toplumda; her türlü çirkinlik, her türlü yozlaşma söz konusuydu. Kadınlara değer verilmiyordu. Kimse kız çocuğu sahibi olmak istemiyordu. Fuhuş vardı, şirk vardı. Gerçi o dönem o toplumda dinlerden Hıristiyanlık ve Yahudilik vardı ama özünden ayrılmış ve tahrif edilmişti. Bu ortamda İslam dini, ilahi vahiy inmeye başladı. Sevgili Peygamber’imiz bu 23 yıllık zaman dilimi içerisinde bir bir türlü cefaya katlanarak tebliğ görevini yürüttü. 23 yıllık zaman diliminde yepyeni bir toplum inşa etti. Öyle bir toplum ki ; insanlık ve uygarlık tarihinde asrısaadet diye zikredilmeye başlandı. O bizi hayat verecek şeylere çağırmıştı. O bize sevgi ve barış dini olan İslam’ı tebliğ etmişti. Bir cahiliye toplumundan medeni bir millet oluşturmanın sırlarını öğretmişti. İnsanların birbirini göz kırpmadan boğazladığı bir dönemde barış içerisinde yaşamanın yollarını insanlığı sunmuştu. Birbirine düşman olan kabileleri kardeş yapmış, yüreklere çöreklenmiş kin ve nefret tohumlarının yerine sevgi ve hoşgörü duygularını ekmişti. Sevgili dostlar bizler ; iyiyi kötüden ayırt etmeyi, birbirimizi sevmeyi , paylaşmayı, yardımlaşmayı, ahlakın güzelliklerini , dürüstlüğü , doğruluğu erdemli bir davranışı, hoşgörünün en mükemmelini. İnsana saygının en yücesini, şefkat ve merhametin sınır tanımayan boyutunu, adaletin en güzel tatbikatını, kısaca her şeyin en iyisini ve en güzelini, o Rahmet Peygamberinin tebliğ, tavsiye ve uygulamalarından öğrendik. Hayatımız anlamlı kılan değerlerimizi, dünya ve ahret dengesini, insan onuruna uyan yaşama sanatını bizlere hep o gösterdi.
Allah Resulü, yeryüzüne numune-i imtisah olarak gönderilmiş bir peygamberdir. Merhamet, şefkat, yardımlaşma, affetme, af dileme , doğruluk , adalet , barış , doğruluk, cömertlik, arkadaşlık, nezaket, nezafet, ve benzeri bütün güzel hasletleri, onun söz davranışlarından , net bir şekilde görmekteyiz. Dünyada, yaşadıklarıyla söyledikleri onunki kadar birbirine uygun ikinci bir insan yaşamamıştır. Biz inanıyoruz ki Hz. Peygamber i tanıdıkça ve örnek alındıkça insanlığı mutluluğu ve huzuru artacaktır. Bu gün için önemli sorunlarımızdan biri Hz. Peygamberi n örnek hayatı ile kendi hayatımız arasında iyi bir köprü kurulamasıdır. Bu köprünün inşası için onun hayatını tekrar, tekrar okumak ve onu iyi anlamak gerekir. Diyanet işleri Başkanlığımız ve Diyanet Vakfı birlikte bu seneki Kutlu Doğum temasını beraberlik ve kardeşlik üzerine ilan ettiler. Kardeşlik konusunda çok fazla şey söylemeye gerek yok. Buna ne kadar ihtiyacımız olduğunu, Türkiye ve Müslümanlar olarak farkındayız. Bunun önemini kavramak istiyorsak ülkemizin son 20-30 yıllık zaman dilimine iyi bakmak lazım. Eğer İslam kardeşliği uygulanabilseydi; amaçsız çatışmalar, kardeşi kardeşe düşüren gereksiz kavgalar herhalde yaşanmazdı. Biz kardeşliği alemlerin Sultanı Peygamber Efendimizden öğrendik . O bize kardeşliğin sadece bir söylem ve bir edebiyat olmadığını öğretti. O bize kardeşi kardeşe bağlayan en yüce değirin sadece sevgi, ilgi ve muhabbet değil, aynı zamanda bir hak olduğunu bildirdi. Ona göre müminler birbirine hak bağı ile bağlıdır Hak bağının kurucusu ise Cenab-ı Hakk’ın kendisidir. Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (SAV) ‘in kutlu doğumunun 1429. Yıldönümünün , cennet vatanımızın huzur ve mutluluğuna, necip milletimizin birlik ve beraberliğine, Müslümanların peygamber ahlakına ve yaşantısına yönelmesinde vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan diliyor , hepinize saygılar sunuyorum.’’Konuşmaların ardından ,din görevlileri tarafından ilahiler okundu. Tosya Müftü Vekili Muhsin Özdemir’in duasının ardından katılımcılara,etli pilav ve ayran ikram edildi.
Yorumlar kapalı.