Küskün Nisanlar

Hasret kaldık yollarına müjdeci baharın. Karlı bir nisan yaşandı bu sene. Soğuk geçti iklim. Henüz yeni yeni dokunmaya başladı tenimize güneşinin ısısı. Oysa nisan, hayata bir miktar daldığımız kış ağırlığını üzerimizden attığımız zaman. Hayatın renklendiği bir uyanış. Cilvelerini, acılarını unutacağımız, yaralarımızı sarıp ayağa kalkacağımız bir vakit değil midir şu günler?

 

Nisan deyince ilkin yağmurları gelirdi aklımıza. Toprağı besler, hayat olurdu su kaynaklarına. Şimdilerde başka olmaya başladı ayların rengi, günlerin kokusu, havanın dokusu. Artık yağmıyor nisan yağmurları öyle bardaktan boşanırcasına. Yağmur altında yürürken ıslatmıyor aşıklarını damlalar. Onlar da küstüler dünyamıza. Bahar kokularını yollamaya devam ediyor lakin, toprak nebatatlarını çabuk küstürüyor susuzluktan. Çok soğuk geçen gün ve geceler birden kavurucu sıcaklara dönüşüveriyor her nedense. İnsanların değişimine ayak uydurdu sanıyorum tabiatın mevsimi de.

 

Günler güzel de güzel olmasına ya aylar! Ya sağlık, ekonomi ve gelecek endişesi. Büyük sabır gerektiren günlerden zorlu bir zamandan geçiyor insanlık. Son on yılda yaşananlar yaşam biçimlerimizi de değiştirdi bile çoktan. Kasveti olduğu kadar insanımızın güzelliğine şahit olmak da eminlik açısından yüreğimize su serpiyor.  Geçmiş nisan günleri olumsuzluklara şahitlik ettirmiş olabilir bizi. Olsun canımız tende, sağlığımız yerinde şimdilik. Kötü zamanlardan maksadın hasıl olduğu, dersimizi aldığımız, güzel niyetlere yolculuk yapmayı yüce Mevla’mız başta bize ve tüm insanlığa nasip etsin. Zorluklarımızı kolaylığa şer görünenleri hayırlara tebdil etsin inşallah. Ruhlarımız nisan yağmurları gibi manevi feyzlere gark olsun…

Evet nisan ayının genel karakteri en çok değişen havalarda görülür.  İstikrarsızdır. İnişli çıkışlıdır. Geceleri benzemez gündüzlerine. Gelgitleri yoğundur nisanın. Peki insanın tepkileri daha çok nerede belli olur. Zannımca yaralarımızda gizlidir tepkilerimizde. Nasırlı yerimiz neresi ise oradan basarız çığlığı. Alındığımız yer yaramızın olduğu yerdir. Tıpkı mevsimler, nisanlar gibidir insanoğlu da. Bu etki ruh iklimimize de yansıyan gelgitlerle örülüdür. Her gelen nisan bir öncekine göre tabiatı biraz daha değiştirse de yine de değerlendirilmesi gereken bir zaman dilimidir hayatın her evresi. Öyle ya kaç nisan devirdik ömür takviminden. Takvim yaprakları tükenirken neleri tüketmedik her geçen nisanlarda?

Önceki mevsimlerde aldığımız açık yaralar üzerinden ne alınganlıklar sergiledik kim bilir? Bu alınganlıklarımız algılarımız üzerinde ne gibi etkiler yaptı, duyarlılıklarımızı ne kadar tetikledi? Bu yaraların meydana gelmesinde ve algılarımızın oluşmasında kimlerin tuzu biberi ya da harcı vardır. Tüm bunlar herkesin kendine malum ve ayan olandır. Varsın olsun bu nisanda geçip gider hayatımızdan. Yeter ki, alınganlıklarımızın tek sebebi yaralarımız olsun. Yeter ki, alınganlığın bizzat kendisi yaraya yol açmasın. Nisanlar kanatmasın yaralarımızı. Ne yaralayan olalım şu hayatta ne yaraları kanatan. Yara saran olalım hep. Onaran ve imar eden, yeniden inşa eden… Tabiatın vaatkârlığı kadar bol olsun nisan umutlarınız da. Ruhun karamsarlıklarından uzak kaldığınız nice baharlar diliyorum. Gönlünüz şen etrafınız gülşen olsun sevgili okurlar.

Küskün Nisanlar

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - takipcimx - instagram likes - postegro - sahabet giriş - Aviator oyna - instagram followers buy - mersin escort - casino siteleri - sms onay - likit - wipbet - lotobet giriş adresi - pusulabet - Free twitch viewersdeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - takipcimx - instagram likes - postegro - sahabet giriş - Aviator oyna - instagram followers buy - mersin escort - casino siteleri - sms onay - likit - wipbet - lotobet giriş adresi - pusulabet - Free twitch viewers