Valimiz Sayın Erdoğan BEKTAŞ, düzenlenen Köy Oyunlarını izlemek üzere 28.02.2012 tarihinde saat 20.00’da Merkez Musallar köyüne gitti.
Kastamonu’nun Yöresel Kültür Mirasını yansıtan, yaşatan oyunlardan olan Yüzük, Duvar Örme, Fasıl, Kim Vurdu, Berber, Siv Siv, Mes Dikme ve Deve oyunları bir kez daha sergilendi.
Proğrama Valimiz Sayın Erdoğan BEKTAŞ, Vali Yardımcısı Atilla KANTAY, Gençlik ve Spor İl Müdürü Erdoğan AKBIYIK, Gölköy 5. Jandarma Eğitim Alay Komutanlığından Yüzbaşı Mustafa YAVUZER, El Dokmaları Atölyesi Müdürü Ata ERDOĞDU ve köylü halkı katıldı.
Vali Yardımcısı Atila KANTAY yaptığı konuşmasında; “ Bu Kastamonu’nun seçkin köylerinde yaklaşık televizyon 1974 yıllarında gelmiş. 1974’den bu yana Kastamonu’da televizyonun ellerine ve beyinlerine kelepçe vuramadığı kişiler bu arkadaşlar. Zataliniz kamera çekimlerinden izledi uzun kış gecelerinde ve barış zamanlarında atalarımızdan onların atasından yaklaşık 5000 yıllık Türk kültürünün köy odalarından doğan Dede Korkut masallarının, Keloğlan masallarının doğduğu bir köy odasındayız şu anda. Biz sadece bunu gülmek eğlenmek maksadı ile değil düğünde cenazede ve hayatın her aşamasında birbirimizde daha sıkı dayanışma ve omuz omuza yaşamak adına bu kültürü yaşatmışız ve bugün hala bu köylerimizde bu kültürün dim dik ayakta kalması bizleri çok mutlu etti. Sayın Valimizde sağ olsundan yakinen ilgi gösterdiler. Bunu Avrupa Birliği yarışmalarına taşımayı düşündük üç, üç altı kişilik bir oyunla inşallah Malta’da sergilenecek. Gençlik Spor İl Müdürümüz aramızda, onlarda kendi kurumları açısından bu durumu değerlendirecekler, Sayın Valime teşrif ettikleri için çok teşekkür ediyorum” dedi.
Valimiz Sayın Erdoğan BEKTAŞ yaptığı konuşmasında; “Aslında bizim sizi alkışlamamız gerekiyor, bizi misafir ettiğiniz teşekkür ediyoruz. Tabi biz bu coğrafyada bin küsür yıldır oturuyoruz. Bin küsür yıldır bu toprakları yönetiyoruz, bu topraklardan bir millet olarak varlığımızı sürdürüyoruz. Bunlar öyle kuru kuruya olmuyor, hayatı yaşıyoruz ve içini doldura doldura dolu dolu yaşıyoruz. İnsanlarımızın birbirleri ile olan ilişkilerini işte toplum yaşamını başararak götürüyoruz. Maalesef son zamanlarda televizyon denen alet artık bizi biraz birbirimizden ayırdı evlerimize hapsetti. Aslında çok daha cemaat olarak, topluluk olarak, grup olarak yaşayan bir millettik. Fakat giderek çağdaş hayat olayı bireyselleştiriyor. Önceden evleri birbirinden kopartıyor sonra aileleri birbirinden kopartıyor sonra herkes kendi iç dünyası ile baş başa kalıyor. Hele bilgisayar gibi bir şey çıktı ki çocuklarımız yan taraflarını dahi göremez hale geldiler. Bütün bu bizim eski kültürel varlıklarımız, tarihi soyut kültürel miras dediğimiz bu sizin yaşattığınız gelenekler inşallah bu çağdaş hastalıklarımıza çare olacak. Elimizden geldiği kadar bunu yaşatmaya çalıyoruz. Her yörede kendine has oyunlar var, kendine has gelenekler var. Kastamonu’da çok köklü bir yer zaten belki binlerce yıllık, belki bizden önceki milletlerin kültürünü de devralarak zenginleştirerek bu durumlara getirmişiz. Umarız faydası olur katkısı olur biraz daha birbirimizi keşfederiz birbirimizin farkına varırız, birbirimizle bir arada işler yapmaya başlarız. Evet ben Atila bey başta olmak üzere bütün emeği geçenlere, oynayacak arkadaşlara, bu işi Avrupalara taşıyacak arkadaşlarımıza da teşekkür ediyorum. İyi akşamlar diliyorum” dedi.
Yorumlar kapalı.