Baştan ifade edeyim; Ak Parti iktidarı, sekiz yıllık iktidarları döneminde 2.kez kendi topuğuna ateş etme diye açıklayabileceğim bir tuzağa düşürülmek isteniyor. Üstelik Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin gibi zeki bir politikacının, Kılıçdaroğlu eliyle ateşlenen bir kıvılcımı, karanlıkları aydınlatacak bir ışık gibi algılayıp o kıvılcıma doğru koşma yanılgısı, sadece Ak Parti iktidarına değil; bu iktidarın dayandığı iradeye kurulmuş 2. büyük tuzaktır.
Benim için temel bir ölçü var; “Mü’nin, aynı çukura(hataya) iki kez düşmez” Peygamber ilkesinden ayrıldığınız an, sizi bekleyen hatalar zincirinin son halkasını hiçbir zaman yakalayamazsınız. Hayatta düşülebilecek hatalar zincirinin en zayıf halkası, ikinci halkadır, onu üçüncü, beşinci derken bir hatalar yumağının sonsuz sarmalında bulursunuz kendinizi. Mü’minin imanından kaynaklanan feraseti buna fırsat vermemelidir diye düşünüyorum.
Birinci büyük hatayı kısaca hatırlayalım; Türkiye’de herkesin büyük bir heyecanla takip ettiği yeni bir Anayasa yapımında sona doğru yaklaşılırken, çok masum görülen 10. ve 42. madde değişikliği düşüncesi gündeme getirilmiş, zamanlama açısından hiç gereği yokken, Ak Parti çok masumane gerekçelerle bu tuzağın içine çekilmişti. Bu 1. büyük tuzak, bırakın yeni bir Anayasanın önünün açılmasını, partinin sonunu getirmeyi hedefleyen kapatma davasının yolunu açmıştı da Ak Parti bu tuzaktan ayağına takılan ağır prangalarla zor kurtulmuş, halen o prangaların ağırlığı ile varlığını idame ettirmeye çalışıyor.
1982 Anayasası ile Türk demokrasisine giydirilen deli gömleğinden sıyrılıp kurtulmayı hedefleyen o topyekun değişim akim bırakıldıktan sonra bu kez Ak Parti, mini bir paketle bu deli gömleğinin bazı düğümlerini çözecek konuma gelmişken, bu kez 2. bir tuzakla karşı karşıya. Bu tuzağın adı, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 1961’den beri askeri vesayete meşruiyet kazandıran 35. maddesinin kaldırılması.
Çok kısa bir zaman aralığında Türkiye gündeminin en üst sırasına oturtulan tartışmada gelinen son durum şu: Başbakan Erdoğan’ın ‘komisyon kuralım’ teklifine olumlu bakmadığını açıklayan Kılıçdaroğlu, “Sayın Başbakan herhalde Başbakan olduğunu unuttu. Parlamentoda yeterli çoğunluğu da var. Bizim önerimiz gayet açık. Bizim arkamıza sığınıp bir yasal düzenleme beklentisi içine girmesin. Parlamentoda çoğunluğu var. Parlamento şu anda tatil. Biz parlamentoyu davet etsek de yeterli milletvekili sayımız yok. Ama Sayın Başbakan, Başbakanlık Hukuk Müşavirliğine talimat verir, 35. madde ile ilgili düzenleme gelir Parlamentoya. Biz de Parlamentoda gerekli desteği veririz. Yani Sayın Başbakan başka gerekçelerin arkasına sığınmasın. Bizim söylemimiz çok net, çarpıtmasın, gereği neyse yerine getirsin. Onlar şikayet etmiyor muydu? Biz de onların şikayetini gidermeye söz verdik. Gidereceğiz, getirsinler.” Ne kadar büyük bir alicenaplık(!) değil mi? Şu masumiyete(!) bakar mısınız?
Ben baktım, bu kuzu postundaki kurt tavrın, kuzuyu yeme gerekçesi. Ya da yazımın oturduğu düzlemde ifade etmem gerekirse, 1. tuzakla kesin sonuç alamayanların Ak Partiye kurdukları 2. büyük tuzak.. O meş’um 1. denemenin tuzak olduğu çok yazılıp çizildi ama, öngörü eksikliği ile malul birileri Başbakanı yanıltmayı becerdi. Sonuçlarını hep beraber gördük.
Şimdi bir diğer cephede kotarılıp servis edilen tuzağı Başbakan fark etmiş olacak ki, gelen açıklamalar doğru ise, 35. madde polemiğine Erdoğan’dan “Muhalefeti samimi bulmuyorum” açıklaması geldi…
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun getirin teklifi 35.maddeyi değiştirelim diye AK Parti grubuna gönderdiği mesaja hafta sonu Bingöl dönüşü gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan’ın, “Şu anda gündemimizde 35. madde yok. Gündemimizdeki en önemli mesele referandum. 12 Eylül’de yapılacak referandum sonrası konuyu gündemimize alabiliriz. Gerekirse de Meclis’i olağanüstü toplayabiliriz. Muhalefetin bu konudaki tavrını samimi bulmuyorum. Ayrıca 35. madde bizim zamanımızda hazırlanmadı. 35. madde önerisi gündem değiştirme taktiğidir” dediği basına yansıdı. Umarım bu açıklama, Başbakanın konuya ilişkin kesin kararı olsun. Yoksa bu işin sonu, ucunun nereye açıldığı bilinmeyen karanlık tünellere doğru sürüklenmek olur.
Yorumlar kapalı.