Fiziksel aktivite, günlük yaşam içerisinde kas ve eklemlerimizi kullanarak enerji tüketimi ile gerçekleşen herhangi bir bedensel hareket olarak tanımlanmaktadır. Bireylerin fiziksel ve ruhsal sağlığının geliştirilmesinde temel araçlardan biridir. Bir halk sağlığı sorununu gidermenin yanında, aynı zamanda toplum refahını, çevrenin korunmasını teşvik eder ve gelecek nesillere yönelik bir yatırım oluşturur.
Kronik hastalıkların ortak risk faktörlerinden biri olan fiziksel inaktivite (hareketsizlik), dünya genelindeki ölüme neden olan dört majör risk faktörü arasında yer almaktadır. Meme ve kolon kanserlerinin yaklaşık % 21-25’inin, diyabetin % 27’sinin ve iskemik kalp hastalığının % 30’unun ana nedeni olduğu tahmin edilmektedir. Obezitenin artmasına neden olan önemli faktörlerden biri hareketsiz yaşam tarzının yaygınlaşmasıdır.
Buna karşılık fiziksel aktivite; kan basıncını azaltır, HDL seviyesini arttırır ve vücut ağırlığı kontrolü için anahtar role sahiptir.
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan Türkiye Sağlık Araştırması sonuçlarına göre 2014 yılında 15 yaş üzeri bireylerin %33,7’si fazla kilolu, %19,9’u obez iken 2016 yılında %34,3’ü fazla kilolu, %19,6’sı obezdir. Aynı araştırmada 2014 yılında bireylerin %38,5’i çoğunlukla oturduğunu, %53,3’ü orta derecede fiziksel güç gerektiren işler yaptığını,%8,2’si ağır iş veya fiziksel güç gerektiren işler yaptığını beyan etmektedir.
Sağlığın korunması ve geliştirilmesi için haftada 150 dakikalık (haftanın 5 günü 30 dakikalık) orta şiddette bir egzersiz yetişkinler açısından yeterlidir. 1-4 yaş arası çocuklar, gün içinde farklı şiddetlerde toplam 180 dakikalık fiziksel aktivite yapmalıdırlar. 5-18 yaş arasındaki çocuk ve ergenler için ise, günde 60 dakika, orta şiddetliden yüksek şiddetli aktivitelere doğru şiddeti değişen aktiviteler önerilmektedir.
Günlük yaşamı mümkün olduğunca aktif geçirmek sağlıklı bir yaşamın ilk adımıdır.
Yorumlar kapalı.