Bir kutlu aşktır vatan sevdamız. Şekle, kıyafete ve ölçüye bakarak anlaşılmaz yüreğimizin içi açıp görülmeden. Dokunulmaya dursun hele bir kutlu sevdamıza. Ne cevherler ortaya çıkar işte o zaman. Hem de kendinden geçmiş, kutsiyeti uğruna canını dahi feda etmekten çekinmeyen yiğitler görürsünüz. Duygusal bir milletiz. Değerlerine âşık, kutsallarına sevdalı ve bir o kadar da bağlıyız. Anlaması mümkün değildir bizleri; hainlerin, iş birlikçilerinin ve himaye edenlerinin. Bu yüzden de bir mana veremiyorlar nasıl başarılı olamadık diye iç geçirirken. Çünkü biz de rasyonel değildir vatan denilen coğrafyanın karşılığı. Manevidir. Sonunda şehitlik ve gazilik vardır. Sonunda başı dik, alnı ak ve emanetleri uğruna ölmek vardır. Dönmek yoktur, vatana bağlılıktan, ahde vefadan, anadan ve yardan. Dinden, ahlaktan, diyardan ve bayraktan…
Dün olduğu gibi bugün de hiçbir ayrımcılığa girmeden ortak değerler etrafında birleşerek; tek vatan, tek bayrak, tek millet ve tek yürek olarak bir arada yaşamanın haklı gururunu ve hazzını birlikte tadıyoruz. Bundan sonrada böyle olacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Kimse ülkemiz üzerinde çıkar hesapları yapmasın! Hadis-i Şerifte: “Müminler birbirine karşı muhabbet ve merhamette bir vücut gibidir.” “Müminler bir binanın tuğlaları gibidir.” deniliyor. İstiklal Şairimiz Mehmet Akif ise; “Girmeden tefrika bir millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.” diyor. Tefrikaya düşmeyeceğiz ve yüreklerimiz hep birlikte atacak. Tek vücut olacağız, bir bütün olacağız, ayrışmayacağız ve her zaman güçleneceğiz.
Evet, milli değerlerimizi ve milli menfaatleri savunmak, bu değerlere sahip çıkmak, milli kültürümüzü korumak ve geliştirmek şiarımız olacak. Sadece fikirsel, düşünsel ya da sübjektif bir kavram olarak görmeyeceğiz millilik tanımını. Aynı zamanda manevi, inanç ve moral değerlerimizle de besleyerek bir güzel ahlakın ve anlayışın adı yapmaya devam edeceğiz. Nasıl ki, tarihi süreç içerisinde bir kopuşa muhatap olmadan ilk günden bu güne kadar gelen soylu, asil bir bağla büyük Türk Milletinin mensubu olma bahtiyarlığını paylaşmanın haklı gururunu yaşıyoruz. İşte öylece inancımızın, dinimizin ve ahlakımızın bize kazandırdığı değerleri de muhafaza edeceğiz. Yaşanan hadiseler milli ve manevi benliğimizin korunamadığı yerde evrensellik sürecinde yerimizi alamayacağımız gibi, böyle bir benlik kaybı karşısında küresel güçlerce istila edilmekten, ekonomik pazar olmaktan ve sömürülmekten kendimizi kurtaramayacağımız gerçeğini de ortaya koyuyor. Öyle ise milli ve manevi şuurun olgunluk düzeyine erişmek kaçınılmaz görünüyor.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününde tüm dünyaya birkez daha gösterilecek fotoğraf, bu gerçeği ifade edecektir. Şehit ve gazilerimiz unutulmayacak, bu memleket için gözünü kırpmadan ölüme yürüyenler her daim hatırlanacak ve hayırla yâd edilecektir. Tank, tüfek, uçak ve ağır silahlarla darbeye kalkışanların karşısında “göğsündeki iman” ile “eli silahsız” da zafer kazanılacağının resmidir anlatılmak istenen. Bir iç kargaşa projesi karşısında bu milletin akl-ı selim ve sağduyusunu her zaman muhafaza edeceğinin haykırışıdır bu destan. Milletimizi hafife almayın, inanmış bir milletin aklından şüphe etmeyin. Milli ve dini değerleriyle yani kutsallarıyla test etmeyin. İşte her 15 Temmuzun yıldönümünde tüm dünyaya bu mesaj bir kez daha verilmektedir. Türkiye’nin her bir yerinde ve her sahada herkes üzerine düşeni yapmaya devam etmektedir. Milli duruşumuzu her şart altında ortaya koyacağız. Her türlü hainlik karşısında dimdik ve kararlı irademizi göstereceğiz.
Terörden beslenen hainler ve onların hamileri de bu gerçeği iyi bilmelidirler. Canından başka verecek bir şeyi olmayan kahraman milletin evlatlarından korkun! Minarelerimizden yükselen salaların, karşılıksız sevgimizin fermanı olduğunu da bilin artık. Bu darbe girişimi karşısında yaralansa da yüreğimiz, ancak direncimizin pekiştiğine daha da sağlamlaştığımıza, saflarımızın sıklaştığına ve binanın tuğlaları gibi kenetlendiğimize şahitlik edersiniz. Vatan payidar kalacak, bayrağımız hürriyetimizin timsali olarak dalgalanacak. Minarelerimizden ezan, hür iradenin temsili ise yönetimlerimizden hiç eksik olmayacak. Hiçbir dayatma, hiçbir hain odak, dış algı ve oyunlar bizi yıldıramayacak. Milletimizin hür iradesi kıyamete kadar kendi Meclisinden halkına yansımaya devam edecektir.
Biz böyle inanıyor ve böyle biliyoruz. Siz kirli ve kindar insanlar, yolunu sapıtmış, biryerlerin maşası olmuşlar da böyle bilsinler…
Yorumlar kapalı.