HARCAMALARINIZ ve KAZANDIKLARINIZ

HARCAMALARINIZ ve KAZANDIKLARINIZ

Kazandıklarınızın hepsini harcamıyorsunuz, değil mi? O halde tasarruf ediyorsunuz demektir. Tasarruflarınızı güvenli yerlerde saklamak ve paranıza istediğiniz an ulaşmak istersiniz. En kolayı evde yastık altında veya kasada saklamak mı? Tabi ki değil. Paranız enflasyon altında eriyip yok olacaktır. Daha da kötüsü, ya çalınırsa? Peki, paramı ne yapacağım? Paranızı gelir getiren güvenli bir yerde saklamanız gerekli. Bir başka ifade ile yatırım yapmanız gerekli. Örneğin; arsa ve ev gibi gayrimenkuller de birer yatırım aracıdır. Benzer şekilde, döviz almak da en kolay yatırımlardan biridir. Öte yandan, paranızı sermaye piyasalarına da yatırabilirsiniz. Bunun için hisse, özel sektör tahvili, devlet tahvili, yatırım fonu katılma belgesi gibi yatırım araçlarından birini seçmeniz gerekli. Yatırım yapmaya karar verirken paranızı ne kadar süre ile o yatırımda tutabileceğiniz önemlidir. Bazı yatırımlar uzun vadede iyi getiri sağlar, kısa vadede paraya çevrilirse kârlı olmaz. Bazı yatırım araçları ise kısa vadeli yatırım yapacak tasarruf sahiplerine daha uygundur. Paranızı belirleyeceğiniz bir yatırım aracına yatırırken, alınacak riskin iyice düşünülmesi ve ondan sonra karar verilmesi gerekir. Ama merak etmeyin. Bu o kadar da zor değil. Yatırım için önemli olan başlamaktır. Küçük miktarda ve sizin için hayati önemi olmayan bir parayla değişik yatırım araçlarını denemeye başlayabilirsiniz. Ayrıca yatırım yaparken soru sormayı da unutmayın. Doğru kişilere ve kurumlara soracağınız sorularla, zaman içinde daha çok şey öğrenirsiniz. Risk en basit anlamı ile yatırılan paranın kaybedilme tehlikesidir. Risk ileride olacak olayların belirsizliğinden kaynaklanmaktadır. Anaparanın geri dönmeme riskinden başka, faiz riski, döviz riski gibi yatırım aracının fiyatını ve dolayısıyla getirisini etkileyen riskler de bulunmaktadır. Genel bir piyasa kuralı olarak bir yatırımın riski ne kadar yüksekse, o yatırım için vaat edilen getiri de o kadar yüksek olacaktır. Yüksek riskli bir yatırımda eğer işler iyi gider de vaat edilen getiri elde edilebilirse ne âlâ. Ancak unutulmaması gereken, yüksek riskli bir yatırımda, beklenen yüksek getiriyi elde edememe, hatta paranızı kaybetme tehlikesi de çok büyüktür. Yatırılan paranın kaybedilme tehlikesinin düşük olduğu yatırımlardan beklenecek getiri ise nispeten düşük olmaktadır. Buna göre, yatırım yaparken ne kadar riske katlanabileceğinizi çok iyi tartmanız gerekir. Gerek özel sektör şirketlerinin çıkardığı tahvil ve finansman bonoları gerekse devletin çıkardığı tahvil ve hazine bonosu gibi borçlanma araçlarındaki risk iki türlüdür. “Faiz oranı riski” olan birinci tür risk, piyasa faiz oranlarının değişmesiyle ilgilidir. Piyasa faiz oranlarının yükselmesi borçlanma aracının değerinin düşmesine yol açmaktadır. İkinci risk türü ise “anaparanın geri ödenmeme riski”dir. Örneğin tahvili ihraç eden şirketin ödeme güçlüğü içine düşmesi ve borçlarını geri ödeyememesi durumunda ortaya çıkan risk bu türdendir.

Hisse gibi ortaklık hakkı sağlayan yatırım araçlarının riski ise

• şirketin gelecekte beklenen temettüü (kâr payını) ödeyememesinden,

• piyasalardaki dalgalanmaların etkisiyle hisse fiyatlarının düşmesinden veya

• satış anında hissenin yeterli talep görmemesinden kaynaklanır.

Şirketin iflası halinde ise ortaklar (hissedarlar) şirketin tüm alacaklılarına ödemeler yapıldıktan sonra kalan tasfiye bakiyesine payları oranında katılırlar. Genel olarak riski iki ana grupta toplamak mümkündür;

• Bütün finansal araçları etkileyen genel faktörlerden kaynaklanan risk,

• Bir finansal aracın kendisine has özelliklerden kaynaklanan riskler, (iş riski, finansal risk, likidite riski)

“Bir finansal aracın riski” denildiğinde bu iki tür riskin toplamı anlaşılır. Küresel piyasalardaki koşullar ile ülkeye özgü milli gelir artış hızı, dış ticaret dengesi, cari denge, bütçe dengesi, faiz oranı, enflasyon oranı ve döviz fiyatları gibi makroekonomik koşullar riski etkileyen önemli faktörlerden bazılarıdır. Örneğin, ekonominin genelinde bir durgunluk, bütün finansal araçlar üzerinde etkili olabilecek bir unsur iken, ikim koşulları daha çok tarım sektöründeki işletmelerinin hisse fiyatlarını etkileyen bir risk unsurudur. İklim koşullarından kaynaklanan riskten tarım sektöründeki işletmelerinin hisselerini almayarak kaçınmak mümkün iken, ekonomik durgunluktan kaynaklanan riskten hisse bazlı seçim yaparak kaçınmak genelde mümkün değildir. Kaynak, Spk, Saygılarımla, Şakir Gürlük S.M. Mali Müşavir

 

HARCAMALARINIZ ve KAZANDIKLARINIZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Giriş Yap

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!